Close Menu
Blog Notları, Rehber Blog, Rehbertr.comBlog Notları, Rehber Blog, Rehbertr.com
  • Seyahat
  • Konular
    • Oku
    • İzle
    • Keşfet
    • Sözlük
    • Listeler
    • Gündem
    • Mesele
    • Günlük
  • Eğitim
  • Bilim
  • Tarih
  • Kültür
    • Kitap
    • Edebiyat
      • Şiirler
      • Denemeler
      • Hikayeler
      • Roman
    • Eleştiri-Yorum
  • Yaşam
    • Sağlık
    • Aile
  • Forum
  • English
Facebook X (Twitter) Instagram Pinterest YouTube WhatsApp
Facebook X (Twitter) Instagram Pinterest YouTube LinkedIn TikTok
Blog Notları, Rehber Blog, Rehbertr.comBlog Notları, Rehber Blog, Rehbertr.com
FORUM
  • Seyahat
  • Konular
    • Oku
    • İzle
    • Keşfet
    • Sözlük
    • Listeler
    • Gündem
    • Mesele
    • Günlük
  • Eğitim
  • Bilim
  • Tarih
  • Kültür
    • Kitap
    • Edebiyat
      • Şiirler
      • Denemeler
      • Hikayeler
      • Roman
    • Eleştiri-Yorum
  • Yaşam
    • Sağlık
    • Aile
  • Forum
  • English
Blog Notları, Rehber Blog, Rehbertr.comBlog Notları, Rehber Blog, Rehbertr.com
Anasayfa Evlilik programları eleştiri-yorum
Yaşam

Evlilik programları eleştiri-yorum

Ahmet AkdelBy Ahmet Akdel2 February 202125 Mins Read
Share Facebook Twitter Pinterest Copy Link LinkedIn Tumblr Email Telegram WhatsApp
Follow Us
Google News Flipboard
tv-evlilik-programlari-zararlar
Paylaş!
Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email Copy Link

Toplumun hemen hemen her kesiminden vatandaşın eleştirdiği ancak izlemekten vazgeçemediği hastalıklardan biri de evlilik programlarıdır. Reytinglere bakıldığında ilk 10 sırada yer almaları ülkemizde ciddi izleyicisi kitlesinin bulunduğunu gösteriyor. Eskiden sevdiğine açılmaktan âr eden insanımızın karakterini toplum mühendisliği ürünü olan bu programlar ile bozmak istiyorlar. Ekrem Senai’nin derindusunce.org‘da bu konuda çok daha iyi tespitleri var:

Bir kısmının ise daha derin tahlilleri var. Diyorlar ki: “Bu, dinin baskıladığı cinselliğin ve eğitimsizliğin sonucudur”. Din’in cinselliği baskıladığı doğrudur. Yani din, evlilik dışı cinsel ilişkiyi yasaklar, kadın-erkek arasında sınırlara riayet edilmesini ister vs. Bu baskının ters tepmesi ve kişiyi daha çok cinselliğe ve sapıklığa meylettirmesi ise bir şehir efsanesidir, absürd bir klişedir. İnsanın nefsinin isteklerine gem vurması onu azgınlaştırmaz, olgunlaştırır. İnsan yönünü açığa çıkarır. İnsanların birbirlerine insan olarak bakmalarını sağlar. “Araf Dağına Tırmanış” yazısında bahsedildiği gibi araştırmalar bize cinselliğin kısıtlanmasının değil, tam tersine özgür bırakılmasının- cinsel sapıklıklara eğilimi kuvvetlendirdiğini gösteriyor.

Eğitim konusuna gelince, sapıklığın toplumun eğitim düzeyiyle pek bir ilgisi olmadığını düşünüyorum. Geçenlerde Amerika’da bir doktorun yüzlerce çocuğa tecavüz ettiği haberlerini okumuştuk mesela. Demek ki bu işin “kültür düzeyi” ile ilgisi yok.

Türkiye’de evlilik programlarına eleştiriler

Bir çok televizyon programında uzmanlar tarafından eleştirildi. Olumsuz yönleri anlatıldı. Türkiye’nin en çok ziyaret edilen sitelerinden ekşi sözlükte, onedio’da eleştirildiği halde haber siteleri bu programlarda evlenenlerin başına gelen kötü hadiselerle dolu olduğu halde halen hatırı sayılır bir izleyici kitlesi var. Yine Ekrem Senai’nin tv, gazete ve internette bu tarz içeriklerle ilgili şöyle ilginç bir yorumu var:

Yalnız bir şeyin altını çizeyim. Ben medyayı suçlamıyorum. Medyanın yaptığı, talebe cevap vermekten ibaret. Bu talebin oluşması ile ilgili saikler incelenmeli. Yani, insanlar neden arzularının tatmini peşinde? Neden müslümanların çoğunlukta olduğu ve giderek dindarlaştığı iddia edilen bir memlekette en fazla “tıklanan” objeler cinsel içerikli? “Halkın” dili neden bozuk; nokta, virgül yerine küfür ediyor bu insanlar?

Yani suçu medyaya at, suçu ailelere at, suçu eğitime at.. şeklinde geçiştirilemeyecek kompleks bir sorun bu. Meselenin kökeninde dindarlaşma değil, tam tersine sekülerleşme yatıyor. Hacısı da, hocası da sekülerleşiyor. Din, hayatın içinden çıkıp, sadece daha mutlu bir dünya kurmanın; ölüm korkusundan kaçmanın, toplumsal saygınlığın bir “aracı” haline geliyor. Din, kültürün bir parçası ve konfor sağlayan bir araç. Kimse varoluşun, Allah’ın, yaşamın anlamını bulmak ve yaşamak derdinde değil. Bu yüzden pazarda rağbet gören malı pazarlıyor diye pazarcıya kızmamız çok saçma.

Evlilik programlarının zararları

Evlilik programlarında, evlilik meselesini temel değerlerinden çıkararak şekli itibariyle, sadece görünüşe ve sayısal vasıflara [maaş, yaş, boy ev, araba vs] bakılarak adımlar atılması ve bu veriler ışığında adayların karar vermesinin istenmesi halk nezdinde tepkilerin artmasına neden olmaktadır. Burada en hassas konu ise kısa sürede alınan bu kararların , toplumun dokusunu bozması ve sürecin insanlara yanlış örnek oluşturuyor olmasıdır. Ülkemizde süreç genel itibarıyla; tanışma-flört- isteme-sözlenme-nişan-düğün olarak sürerken ve burada geçen süre en az 1 yıl iken bu programlar oldu-bitti şekline getiriyorlar. Sonra da bu programlar vesilesiyle evlenen çiftlerde fuhuşa zorlanan, malı-mülkü çalınan insanların haberleri çıkıyor tv’lerde.

Doktorların ve psikologların evlilik programlarına eleştirileri

Evlilik programları ile ilgili kamuoyunda yapılan araştırmalarda bayan ve erkek katılımcılar evlilik programlarının gereksiz olduğunu, programlarının içeriğinin boş olduğunu ve genç nesillere olumsuz örnek olduğunu söylemelemelerine rağmen sonun da bu programları çok sıklıkla izlediklerini itiraf etmektedirler. Bilim insanları ve psikolojik danışmanların evlilik programlarıyla ilgili görüşleriyse şöyle;

Ülkemizde mahremiyetin deşifresine karşı özel bir merak var. Adayların ve taliplerin özel hayatları, izleyiciler önünde malzeme olmamalıdır. Kendi hayatına yön veremeyen birkaç kişinin birilerine orada hayat dersi vermesi sadece kendini gösterme ve kanıtlama girişimidir. Samimi değildir. Düşünün ki, bir bayan 1 ay boyunca o programa katılıp evlenemeden mahallesine geri dönüyor. Mahallenin o bayana bakış açısını empati kurarak tespit edelim. Sanki istenmeyen, çirkin, değersiz bakış açısı ile yaklaşılmasını hissedecektir. Ayrıca aday, bunu kendi kendine de yöneltecektir.

Ayrıca, adayların günlerce programda kalmalarına bağlı olarak, kendilerine gelen talipleri de geri çevirmelerini sağlamaktadır. Koltuğu kaptırmamak, devamlı kamera karşısında olmak adına hep geri çevirebilir. Hatta” inşallah talibim çıkmaz da daha fazla kalırım” bakış açısına sahip adaylar ile programlarda karşılaştığımı belirtmek isterim. Ayrıca taliplerin ise orada sadece dış görünüşleri ağırlıklı olarak değerlendirilmeleri ve canlı yayında reddedilmeleri tam bir travmadır.
Dikkat çeken bir diğer nokta kamera önü ve kamera arkasının zaman zaman uymamasıdır.Arkada şöyle konuşmuştuk otelde böyle demişti..Bu bir samimiyetsizlik göstergesidir.Aynı zamanda kendisi için ilişki değil, seyircinin veya sunucunun isteğine göre davranmanın göstergesidir. Kaynak: Psikayatrist Serhat Yabancı
Evlilik programları, bu programları sürekli takip edip izleyen günümüz insanının evlilikten ne anladığını, eş seçerken hangi özellikleri dikkate aldığını gözler önüne seriyor. Bu aynı zamanda toplumumuzda meydana gelen yozlaşmayı gösteren en somut örneklerden biridir.

Evlilik programlarının gerçek yüzü

Genellikle gündüz kuşağının izlediği evlilik programlarında “Evlilik” gibi kutsal bir müessesenin yapay ve sıradan gösterilmesi ve eğlence malzemesi olması üzüntü vericidir. Anne, baba ve çocuklardan oluşan “Aile” dediğimiz çekirdek yapı aslında toplumu meydana getiren en küçük kurumdur. Ailenin sağlam temeller üzerine kurulması huzurlu, mutlu bir birliktelik sağlayacaktır. Bu ortamda yetişen yavrular Türkiye’nin yarınları, geleceği ve umudu olacaktır. Bu nedenle Türkiye’de bilim insanlarının, doktorların, psikologların, ailelerin ve vatandaşların büyük bir bölümünün eleştirdiği, kaldırılmasını istediği “Evlilik Programları“na RTÜK’te kayıtsız kalmamalı gerekli önlemi almalıdır.  Siz bu programlar hakkında ne düşünüyorsunuz?

aile ve evlilik hayatı evlilik programları evlilik programları eleştirileri evlilik programları olumsuz yönleri evlilik programlarının gerçek yüzü evlilik programlarının zararları
Follow on Google News Follow on Flipboard
Share. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Email Copy Link
Previous ArticleEn iyi ücretsiz yabancı dil öğrenme siteleri ve kaynakları
Next Article Ne sandın şiiri, seslendiren: Talha Bora Öğe
Ahmet Akdel
  • Website

Han da yolcu, ofiste çaycı, evde baba

BENZER YAZILAR

Editor0

Güne Erken Başlarsanız Neler Olur?

5 April 2025
Editor0

Kibir nedir? Akıllı insan kibirli olmaz

14 August 2023
Neslihan Atmaca1

Dostane Günlükler

27 November 2022
View 2 Comments

2 Comments

  1. Murat Karakılıç on 2 February 2021 18:36

    Evlilik programları toplumuzu evliliğin gerekliliği üzerinde baskılayıcı bir tutum sergilemesine neden oluyor. Haliyle insanlar da evliliği marifet veya meziyet olarak görmeye başlıyor ki bu yüzyıllardır böyledir ancak günümüzde müthiş bir ivme kazanmış durumdadır. Genç kızlarımız da bu konuda önlerine kriterler koymaya başlıyor. Gençlerimiz kız, erkek fark etmez kendilerini geliştirmek yerine toplumun yapısına uymaya eğilim göstererek ideallerinden vazgeçerek hayal peşinde koşarak evleneceği kişinin öncelikle zengin olması yolunda bir fikir türetiyor. Biz erkeklerde namus algısıyla yaşadığımız için ” bekareti ” yerinde olsun diyoruz. Ne saçma algıya ve düşüncelere sahip bırakılmışız.

    Evlilik programları kadar bu müge anlının başında olduğu programlarda topluma derin bir yara bırakmasını sağlıyor.
    Bir katilin doğuşuna ön ayak oluyorlar. Bir katillin günlerce televizyonda bas bas bağırılarak dillendirilmesi şiddet potansiyeline sahip kişilere öncülük ediyor ve onların bastırılmış duygularının ortaya çıkmasını sağlıyor. Toplum gözünde nasıl göründüklerini önemsemezler; sadece bilinmek isterler. Görülüyor ki müge anlının sunduğu programlar ne kadar çok yayınlanırsa ülkemizde bir o kadar çok cinayet meydana geliyor. Öyle ki şehir olan bir askerin haberi 30 saniye bir katilin, bir sapığın, bir tecavüzcünün haberi bir dakika kadar sürüyor. Bu süre de potansiyel tehdit oluşan kişileri tetikliyor ve bir başka haberde yer alıyorlar…

    Kendi coğrafyasında kendi hüviyetinden mahrum bırakılmış toplumuz…

    Reply
  2. Murat Karakılıç on 2 February 2021 18:36

    Evlilik programları toplumuzu evliliğin gerekliliği üzerinde baskılayıcı bir tutum sergilemesine neden oluyor. Haliyle insanlar da evliliği marifet veya meziyet olarak görmeye başlıyor ki bu yüzyıllardır böyledir ancak günümüzde müthiş bir ivme kazanmış durumdadır. Genç kızlarımız da bu konuda önlerine kriterler koymaya başlıyor. Gençlerimiz kız, erkek fark etmez kendilerini geliştirmek yerine toplumun yapısına uymaya eğilim göstererek ideallerinden vazgeçerek hayal peşinde koşarak evleneceği kişinin öncelikle zengin olması yolunda bir fikir türetiyor. Biz erkeklerde namus algısıyla yaşadığımız için ” bekareti ” yerinde olsun diyoruz. Ne saçma algıya ve düşüncelere sahip bırakılmışız.

    Evlilik programları kadar bu müge anlının başında olduğu programlarda topluma derin bir yara bırakmasını sağlıyor.
    Bir katilin doğuşuna ön ayak oluyorlar. Bir katillin günlerce televizyonda bas bas bağırılarak dillendirilmesi şiddet potansiyeline sahip kişilere öncülük ediyor ve onların bastırılmış duygularının ortaya çıkmasını sağlıyor. Toplum gözünde nasıl göründüklerini önemsemezler; sadece bilinmek isterler. Görülüyor ki müge anlının sunduğu programlar ne kadar çok yayınlanırsa ülkemizde bir o kadar çok cinayet meydana geliyor. Öyle ki şehir olan bir askerin haberi 30 saniye bir katilin, bir sapığın, bir tecavüzcünün haberi bir dakika kadar sürüyor. Bu süre de potansiyel tehdit oluşan kişileri tetikliyor ve bir başka haberde yer alıyorlar…

    Kendi coğrafyasında kendi hüviyetinden mahrum bırakılmış toplumuz…

    Reply
Leave A Reply Cancel Reply

Sponsorlu
web

En Son İçerikler

İmam Buhari Hz Kimdir? Hayatı, Eserleri İmamı Buhari Biyografi

1 May 2025

Türkiye’de Ev-Konut Satışları Raporu 2025 Mart

24 April 2025

Güne Erken Başlarsanız Neler Olur?

5 April 2025

Teheccüd namazının faziletleri

2 April 2025
Forumda En Çok Okunanlar
  • Dizi, film, sinema nedir, arasındaki farklar neler?
  • Kurtlar Vadisi mi Deli Yürek mi?
  • Osmanlı Devleti yıkılış nedenleri, Çöküş sebepleri? Osmanlı neden yıkıldı?
  • Kiraladığımız daireye satılık ilanı asılabilir mi?
logo
Facebook X (Twitter) Pinterest Vimeo WhatsApp TikTok Instagram YouTube

Rehberler

  • Gezi Rehberi
  • Gezilecek Yerler
  • En iyi Gezi Blogları
  • Dünyada Gezilecek Yerler
  • İstanbul'da Gezilecek Yerler
  • Antalya Gezi Rehberi
  • Kaş Gezi Rehberi
  • Muğla Gezi Rehberi
  • Seydikemer Gezi Rehberi
  • Fethiye Gezi Rehberi
  • Ortaca Gezi Rehberi
  • Dalaman Gezi Rehberi
  • Köyceğiz Gezi Rehberi

Konular

  • Aile
  • Huzur
  • Kişisel Gelişim
  • Tarih Rehberi
  • Sağlık Rehberi
  • Gıda Rehberi
  • Kitap Rehberi
  • Edebiyat Rehberi
  • Yaşam Rehberi

Kategoriler

  • English
  • Soru-Cevap Forum
  • Soru Sor?
  • Rehber
  • Keşfet
  • Listeler
  • Sözlük
  • Blog
Blog
  • Aktan İbrahim Kenan on Tarih nedir? Tarih Felsefesi
  • Funda on Kadın 2023
  • Yusuf on Eskidendi çok eskiden
  • Editor on Düşünmek nedir?
  • Editor on Dostane Günlükler
Forum
  • Kaks nedir? Kaks emsal ne demek by ayşe
  • Taks nedir? Taks 0,20 0,30 0,40 ne demek inşaat by Ayşe Fadime Kaçan
  • Kiraladığımız daireye satılık ilanı asılabilir mi? by Mustafa Uçar
  • neden müslümanlar geri kaldı by joseph can
  • Kurtlar Vadisi mi Deli Yürek mi? by Ali Osman Karademirler
  • Kurtlar Vadisi gerçekler, eleştiri-yorum by Rehbertr
  • Tarihte hangi dönemde, çağda hangi yıllarda yaşamak isterdiniz? by Erol Baki Bülent
  • Hakkımızda
  • Reklam
  • İletişim
  • Yazı Gönder
  • Telif Bildirimi

Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.