Kurtlar Vadisi neden bu kadar sevildi?
“Türkiye yer altı dünyasının hesaplaşmalarını ve derin devlet kavramını bir diziyle Türk Televizyonlarında görecekti. Senaryosu ve gündeme getireceği tartışmalarıyla bir fenomen olacak dizinin adı Kurtlar Vadisi’ydi. Bahadır Özdener, Kurtlar Vadisi’nin senaristlerinden ve yapım ekibinden biri olarak “Oradaydı” Her ne kadar Bahadır Özdener’in Soner Yalçın’ın efsane belgeseli’nin açılışında değindiği gibi dizinin bu kadar popüler olmasının nedeni Susurluk, derin devlet, mafya, yer altı dünyası, uluslarası sistem ve dış güçler gibi konular ve eski efsane tiyatro kadrosunun bir araya gelmesi gibi görünse de aslında 3 ana sebep “Kurtlar Vadisi”ni Kurtlar Vadisi yaptı ve bu kadar meşhur olmasını sağladı. Birincisi ve en önemlisi “Ömer Lütfi Mete” anlatısının çok büyük rolü var.
Kurtlar Vadisi neden bu kadar popüler oldu?
Ömer Lütfü Mete; Türk dizi ve sinema sektöründe, milletin geleneklerine, göreneklerine, örf ve adetlerine bağlı kalarak mertlik, doğruluk, cömertlik, hakikat, adalet, erdem ve ahlaki konuları dini hassasiyetlerle birlikte dakikalarca sıkmadan vaaz veren, nasihat eden karakterlerin ortaya çıkmasına vesile olmuştur.
Önce Deli Yürek’te Kuşçu sonra Kurtlar Vadisi’ndeki Ömer Baba karakterlerinin tek bir sahnesinde sıkılan olmaması, aksine 7’den 70’e herkesin pür dikkat o sahneleri izlemesi aslında Ömer Lütfi Mete’nin keşfettiği “Türk Halkı”nın dini değerlerine duyduğu özlemdir.
Kurtlar Vadisi ve Kurtlar Vadisi Pusu senaristlerinden Bahadır Özdener’in şöyle bir ifadesi var:
“Eğer Deli Yürek’te Ömer Abi Kuşçu gibi bir karakteri yazmasaydı, biz Ekmek Teknesi’nde Heredot Cevdet’i yazamazdık.”
Gerçekten her karşılaştığı zorlukta “Allah var gam yok” diyen ve sevenlerinin “Masallardaki iyi adamlar gibiydi” dediği Ömer Lütfi Mete’nin beslediği bu karakterler asıl gücünü dini ve manevi güzelliklerden alıyordu. Dolayısıyla dizinin bu kadar popüler olup halka inmesindeki sebeplerden birincisi buydu.
İkincisi Susurlukla başlayan süreç ve sonrasında istihbarat teşkilatı, kabadayı, derin devlet, mafya, yer altı dünyası, uluslarası sistem ve dış güçleri vatan ve millet duygusuyla bütünleştirmesiydi. Final’de özet sahnesi senaryosunda
“Niçin yaptın bunları; para için, mi kadın için mi, şan şöhret için mi, güç için makam için mi? niçin yaptın? bunları…? Vazife mi diyorsun abi? Vatanını sevmek vazife midir? Sevmiyor musun vatanını? Seviyorum abi…” bu açık bir şekilde vurgulanmıştır.
Üçüncüsü işinin ehli tiyatro oyuncularının senaryo içindeki atasözleri, özlü sözler, racon, kabadayı sözleri gibi senaryo ile bütünleşmesi ve senaryonun “Kurtlar Vadisi”nin asıl kahramanı haline gelmesi.
Son olarak dizide, devlet tiyatrosu oyuncularından oluşan en iyi jenerasyon “Kurtlar Vadisi” ekibinde buluştu. Oyunculuklarıyla herkesin takdirini kazanan böyle bir ekibe eski türküler ve Gökhan Kırdar’ın dizi müzikleri dahil olunca böyle bir iş ortaya çıkmış oldu.
Kurtlar Vadisi eleştiriler?
Bu tür dizilerde adam öldürme, yaralama, gasp, şantaj, mafya, racon, sigara, alkol, uyuşturucu gibi unsurların olumsuz etkileri herkes tarafından bilinmektedir. Kurtlar Vadisi’nin gençlere ve topluma nasıl örnek olduğu ile ilgili Dr. İbrahim İpek tarafından Maltepe Üniversitesi İletişim Fakültesi Dergisi, 7(1), 122-137. de yayınlanan çok güzel bir makalesi var. Burada Dr. İbrahim İpek şunları belirtmiş:
Kaynak: Dergipark İPEK, İ. (2020). Kurtlar Vadisi ve Çukur Dizisinin Şiddet ve Suç Eylemleri Üzerindeki Etkisi. Maltepe Üniversitesi İletişim Fakültesi Dergisi, 7(1), 122-137.
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/1158381
“Çocukların ve gençlerin şiddet eğilimli olmasında birçok faktör gösterilebilir. Çevresel koşullar, gelir seviyesi ve eğitim durumu gibi çok farklı nedenlerle birey içinde biriktirdiği öfkeyi çevresine yansıtabilir. Bu öfkenin dışa yansıması ve şiddete dönüşmesi birey için olduğu kadar toplum sağlığı için de olumsuz sonuçlar doğurmaktadır.
Medya çeşitli program türleriyle toplumu birçok açıdan bilgilendirici ve öğretici programlar yapmaktadır. Örneğin belgeseller, yarışma programları ile topluma olumlu mesajlar ve bilgiler vermektedir. Fakat bazı programların içeriğindeki şiddet unsurları toplumda olumsuz etki yapabilmektedir. Yönetmen Osman Sınav tarafından yaratılan ve 2003 yılından bu yana çeşitli ulusal kanallarda yayınlanmaya devam eden Kurtlar Vadisi dizisi reyting oranları bakımından
Türkiye’nin fenomen dizilerinden biri olmuştur. Show TV, Kanal D ATV gibi Türkiye’nin en büyük medya kuruluşlarında yayınlanmıştır. Dizinin yapımcısı Pana Film, yönetmenleri Osman Sınav ve Serdar Akar, senaristleri Raci Şaşmaz, Mehmet Turgut, Bahadır Özdener, Ahmet Yurdakul’dur.
“Kurtlar Vadisi” dizisinin son yıllarda yayınlanan TV dizileri arasında önemli bir yere sahip olmasının temel nedenleri arasında; dizinin konusu, bir mafya dizisi olması, daha fazla ve açık şiddet içermesi, daha uzun sürmesi gibi etmenler sıralanabilir. Dizi yayınlandığı 2003’ten itibaren özellikle içeriksel ve söylemsel özellikleriyle dikkat çekmiştir. Kendisinden önce 1999/2001 yılları arasında yayınlanan ve büyük beğeni toplayan Deli Yürek dizisini oluşturduğu macera-polisiye alt-türünü geliştirerek başlı başına yeni bir tarz yaratmıştır (Tanrıöver, 2008: 65). Kurtlar Vadisi, 15 Ocak 2003’te Show TV’de “Bu bir mafya dizisidir” sloganıyla başlayan bir dizidir. “Kurtlar Vadisi” dizisi Türkiye’de ve yayınlandığı ülkelerde önemli reyting oranlarına sahip bir dizidir. Dizide milliyetçi söylemler üzerinden ülke menfaatleri için dizi kahramanlarının yaşadığı acı ve zorluklar da konu edilmektedir. Genel söylem devletin bekası ve huzuru için ölümü göze alan kahramanların destansı hikâyeleridir. Bu dizilerin yapımcılarının resmi internet siteleri ve sosyal medya üzerinden paylaştıkları sloganlar ve fragmanlar dizinin kurgusu ve misyonu hakkında bilgi vermektedir.
Dizide dünyadaki ve Türkiye’deki güncel siyasal olaylar ve politik çekişmeler Türkiye’nin perspektifinden aktarılmaktadır. Bu durumda, özellikle milli duygular üzerinden toplumun hassas olduğu konuların işlendiği ve yönetici erklerin politik duruşlarına yakın sivil-gönüllü olarak katkı sağlayan bir dizi olarak devlet projesi şeklinde yürütüldüğü söylenebilir. Dizinin jönü Polat Alemdar çok yönlü özel istihbarat elemanı olarak Anadolu Lisesi ve Siyasal Bilgiler Fakültesi’ni bitirmenin yanı sıra; tıp, yakın dövüş, keskin nişancılık, bilgisayar sistemleri… gibi pek çok konuda eğitim almış, İngilizce, Fransızca, Almanca, Rusça, Arapça, Kürtçe… vb. birçok dil bilen bir karakter olduğu görülmektedir. Sahip olduğu bu üstün özellikler onu süper kahraman haline getirmektedir (Demir, 2007: 254). Dizideki kahramanımız Polat Alemdar’ın izleyiciler tarafından benimsenen yönü aldığı eğitim ya da konuştuğu yabancı diller olmadığını gazetelere yansıyan Kurtlar Vadisi dizisinden etkilendiğini ve suç işlediğini belirten zanlıların haberlerinden anlaşılabilmektedir. Dizinin popülaritesi ülke sınırlarını aşarak Ortadoğu ve Balkan ülkelerinde de artış göstermiştir. Dizinin içeriğindeki şiddet, derin devlet kurgusu dini motifler ve milliyetçi söylem ve karakterler toplumda ilgiyi bu diziye toplamıştır. Dizideki milliyetçi söylem milli değerlerin sembolik olarak yeniden kodlanarak milliyetçi ideolojinin bir söyleme dönüşmesi ile sosyal pratik olarak işleyişi popüler kültürel formlar ile gerçekleşir (Işık, 2006: 233). Dizideki milliyetçi söylem ağırlıklı olarak devlet bekâsı için ölmeyi ve öldürmeyi meşru kılan şiddet eylemleri üzerine kuruludur. Bu durum dizinin izleyicileri için şiddeti içerikli sahneleri ve milli değerler üzerinden geliştirilebilecek argümanları da meşrulaştırmaktadır.
Diziyi konu alan çalışmalarda daha çok dizinin şiddet içerikli olduğu ve toplumdaki şiddet eğiliminin artmasında bir faktör olabileceği üzerinde durulmuştur. Dizinin ilk yıllarında tartışmalar daha çok, şiddete yer verilmesi, mafyanın övülmesi, derin devletin temize çıkarılması gibi konularda yoğunlaşırken, Kurtlar Vadisi Terör, Kürt sorunu konusunda aşırı milliyetçi, ırkçılığa varan bir düşmanlık beslemesiyle eleştirilmiştir. A.B.D.’nin Irak’taki işgalini konu alan “Kurtlar Vadisi Irak”, “çuval” olayı üzerinden bir kahramanlık öyküsü çıkarmaya çalışmasıyla yoğun tartışmalara konu olmuştur. “Muro – Nalet Olsun İçimdeki İnsan Sevgisine” filmi ise, devrimci ve Kürt karakterleri karikatürleştirdiği için eleştirilmiştir (Günerbüyük, 2009: 39). Dizinin toplum üzerinde oluşturduğu şiddet ve öfke artışında bir etken olduğunu görmek için gazete haberleri ve daha önce yapılmış nicel çalışmalar örnek olarak sunulabilir. Kaya ve Tuna’ya (2008: 175) göre, “ilköğretim çağındaki çocukların, uzun zamandır yayınlanmakta olan ve şiddet içerikli olan dizilerden en çok Kurtlar Vadisi’ni izlemeyi tercih etmesi, bulundukları sosyalleşme süreci bakımından değerlendirildiğinde, dizi kahramanlarını taklit etmek gibi çocuklar üzerinde birçok olumsuz etkileri olacağı söylenebilir” sonucuna varılmıştır. Yine Kurtlar Vadisi dizisi üzerine Erdoğan, Ekşi ve Tektaş’ın (2012: 86-87) yapmış olduğu “Medya ve Şiddet: mafya dizileri üzerine karma bir araştırma” çalışmasında elde edilen bulgu çocukların ve ergenlerin model alma yoluyla medyadan etkilendikleri ve şiddete karşı duyarsızlaştıkları belirlenmiştir. Bireyin öğrendiği bu şiddet eğilimli ileriki yaşlarda saldırgan bir kişiliğe sahip olma ihtimallerini arttırmakta olduğudur. “Kurtlar Vadisi” dizisinin insanlar üzerindeki olumsuz etkisi ve şiddet olaylarını arttırdığını gazete haberlerinde görmek de mümkündür. Diziden etkilendiğini söyleyerek cinayet işleyenler, yaralama ve gasp yapanlar gazetelere haber olmuştur. Habertürk Gazetesi’nde yayınlanan haberde (2009), 17 yaşındaki çocuğun arkadaşları tarafından yakılarak öldürüldüğü ve zanlıların polise verdiği ifadede “Kurtlar Vadisi’ dizisindeki “Cevat” isimli karakterden etkilenerek bu olayı gerçekleştirdikleri yer almıştır. Yine dizide yer alan sahnelerden etkilenerek ofisini dizideki ofise benzeterek gizli kameralar kuran bir fabrika müdürü de yolsuzluk soruşturması kapsamında gözaltına alınmıştır (Milliyet, 2010). Posta gazetesinde (2011) yer alan bir haberde ise, dizinin büyük hayranı olan, evinde tüfek ve bombalar bulunduran bir vatandaşın gözaltına alındığını görebiliriz. Dizinin şiddet içerikli olması nedeniyle RTÜK tarafından +13 yaş sınırı konulmuş olsa da bu durumun takibi bilinçli aileler aracılığıyla sağlanabilir. Diziden etkilenen İstanbul Osmaniye 75. Yıl İlköğretim Okulu öğrencileri okulda oyuncak otomatik silahlarla mekân basıyor, boğaz sıkıyor ve kafa kesiyor, şeklinde gazetelere haber olmuştur. https://www.milliyet.com.tr/gundem/kurtlar-vadisi-ilkogretim-okulu-1195165
Öğrenciler bu görüntüleri kamerayla kaydederek internet ortamında paylaşmışlardır (Milliyet, 2010). Görüntülerde sürekli şiddet söylemleri ve küfürler eden öğrenciler, dizinin olumsuz etkilerinin izleyici ilkokul öğrencileri üzerinde etkileri açık bir örnektir. Dizinin ilköğretim çağındaki çocuklar üzerindeki etkisi göz önüne alındığında RTÜK’ün koymuş olduğu yaş sınırlaması sadece bir uyarı niteliğindedir. Ailelerin televizyon yayınlarına yönelik RTÜK tarafından konulan yaş sınırlamalarına ne kadar uygun hareket ettikleri ve çocuklarını bu konuda ne ölçüde kontrol edebildikleri kesin verilerle söylenebilecek bir durum değildir. Kurtlar vadisi 30 ülkede yayınlanmaktadır ve Ortadoğu ülkelerde önemli bir izleyici kitlesine sahiptir (2010). Dizinin Türkiye dışına taşan popülaritesi olumsuz şiddet olaylarına yansımıştır. Ürdün’de yayın yapan The Jordan Times’ın (2012) haberine göre, diziden etkilenen 17 ve 18 yaşındaki iki zanlının 37 yaşındaki taksi şoförünü öldürerek çöle atmışlardır. Yine Ortadoğu ülkelerinden Yemen’de Kurtlar Vadisi’ni izleyip ilham aldığını söyleyen zanlı etrafına ateş açarak 5 kişinin ölümüne neden olmuştur (Hürriyet: 2012). Irak’ta ise, dizinin efsane karakteri Polat Alemdar’a özenen bir çocuğun babasını silahla vurarak öldürdüğü haberlere konu olmuştur (T24: 2010). Dizinin yayınladığı ülkelerdeki diziyle bağlantılı şiddet olayları dizinin suç ve şiddeti arttırdığı yönündeki söylemleri güçlendirir şekildedir. Afganistan’da da dizi karakterlerinden Polat Alemdar ile İskender Büyük rolünü oynayan çocuklardan Polat Alemdar rolündeki çocuk İskender Büyük rolündeki arkadaşını boğarak öldürmüştür (Türkiye: 2013).
Kurtlar Vadisi dizisinin etkisinde kaldıklarını iddia ederek suç işlediklerini belirten kişilerin haberleri medyada sürekli yer almaktadır. Dizideki efsane karakterlerin senaryo gereği pusuya düşürülerek öldürülmesi izleyicileri üzerinde öylesine etki bırakabilmiştir ki gıyabi cenaze namazlarından, saygı duruşlarına ve gazetelerde ölüm ilanına kadar çeşitli anmalar yapılmıştır. Dizideki ilk efsane karakterlerden “Süleyman Çakır”ın senaryo gereği öldürülmesi üzerine ilk kez Türkiye’de sanal bir karakter için çeşitli anma törenleri yapılmıştır. Sivas’ta günlük olarak çıkan Bizim Sivas Gazetesi’ne verilen taziyede “Konsey üyelerinden Laz Ziya’nın damadı, Nesrin hanımın eşi, Meral hanımın eniştesi, Polat Alemdar’ın can dostu ve ortağı, Memati, Erhan ve Abdülhey’in ağabeyi, Seyfo Dayı’nın manevi yeğeni; insanlık düşmanı, uyuşturucu satıcılarının ve kalleşlerin baş düşmanı, alemin dürüstlük abidesi Kurtlar Vadisi’nin delikanlısı İstanbul Sefiri değerli kardeşimiz Süleyman Çakır’ın vefatını derin bir üzüntüyle Perşembe gecesi tüm Türkiye ile birlikte izledik. Ülkemizde nadir bulunan böyle bir karakterin kaybından dolayı derin bir üzüntü içerisindeyiz. Acımız büyük. Merhuma Allah’tan rahmet, eş, dost ve yakınlarına başsağlığı dileriz. Sivaslı sevenleri adına A.A.” denildi (Haber vitrini: 2004). Dizinin etkisini yoğun şekilde hisseden bazı hayranları ise dizide efsane olan karakterlerin ölmeleri üzerine çeşitli anmalar yapıştır. Dizideki kahramanlar artık sadece birer senaryo karakteri değil ülkenin önemli kahramanları gibi görülmektedir. Dizi kahramanlarının başına gelen üzücü bir olay ertesi gün tüm izleyicileri aracılığıyla toplumun her kesimini ilgilendirirmişçesine yoğun bir gündem oluşturabilmektedir. Bunlardan en ilginç olanı ise dizinin bir türlü ölmeyen başkahramanı olan Polat Alemdar’ın ölmesi üzerine gazeteye ölüm ve başsağlığı ilanı bile verilmiştir. İlan Şanlıurfa yayın yapan yerel bir gazetenin 4. sayfasında tam sayfa baş sağlığı olarak Ozan Demir isimli vatandaş tarafından verilmiştir. İlandaki mesajdaki ifadeler: “Değerli büyüğümüz, fikir ve aksiyon adamı, örnek ve mümtaz şahsiyet, vatanı için gecesini gündüzüne katıp, Irak’tan, Filistin’e, oradan Suriye’de mücadelesini sürdüren kahramanımız, ağabeyimiz Polat Alemdar’ı Suriye cephesinde hain bir pusuda kaybetmiş bulunmaktayız. Fikirleriyle ufkumuzu açan, içimizdeki vatan ve millet aşkını pekiştiren değerli ağabeyimiz Polat Alemdar’a Yüce Allah’tan rahmet, ailesine, yakınlarına ve sevenlerine baş sağlığı ve sabr-ı cemil diliyorum.” (Milliyet: 2012). Dizinin fanatik izleyici kitlesi, dizideki kahramanları öylesine benimser ve içselleştirir ki dizi kahramanları için inanılması güç eylemler yapabilir.”
Kaynak İPEK, İ. (2020). Kurtlar Vadisi ve Çukur Dizisinin Şiddet ve Suç Eylemleri Üzerindeki Etkisi. Maltepe Üniversitesi İletişim Fakültesi Dergisi, 7(1), 122-137.
Kurtlar Vadisi olumsuz yönleri
Yazının tamamını buradan okuyabilir gençlerde ve toplumdaki olumsuz etkilerini inceleyebilirsiniz.
Aslında Kurtlar Vadisi’nde bu kadar mafyaya değinilmeyeceği hatta mafyanın kötülüklerinden bahsedileceğini ancak Osman Sınav’ın diziden ayrılışı ile mümkün olmadığı ile ilgili ihtimalleri dile getirenler de var. Youtube’da Yazar Bey kanalı bu konuyu derinlemesine incelemiş aşağıdan izleyebilirsiniz.
Blogluyorum