Close Menu
Blog Notları, Rehber Blog, Rehbertr.comBlog Notları, Rehber Blog, Rehbertr.com
  • Seyahat
  • Konular
    • Oku
    • İzle
    • Keşfet
    • Sözlük
    • Listeler
    • Gündem
    • Mesele
    • Günlük
  • Eğitim
  • Bilim
  • Tarih
  • Kültür
    • Kitap
    • Edebiyat
      • Şiirler
      • Denemeler
      • Hikayeler
      • Roman
    • Eleştiri-Yorum
  • Yaşam
    • Sağlık
    • Aile
  • Forum
  • English
Facebook X (Twitter) Instagram Pinterest YouTube WhatsApp
Facebook X (Twitter) Instagram Pinterest YouTube LinkedIn TikTok
Blog Notları, Rehber Blog, Rehbertr.comBlog Notları, Rehber Blog, Rehbertr.com
FORUM
  • Seyahat
  • Konular
    • Oku
    • İzle
    • Keşfet
    • Sözlük
    • Listeler
    • Gündem
    • Mesele
    • Günlük
  • Eğitim
  • Bilim
  • Tarih
  • Kültür
    • Kitap
    • Edebiyat
      • Şiirler
      • Denemeler
      • Hikayeler
      • Roman
    • Eleştiri-Yorum
  • Yaşam
    • Sağlık
    • Aile
  • Forum
  • English
Blog Notları, Rehber Blog, Rehbertr.comBlog Notları, Rehber Blog, Rehbertr.com
Anasayfa Kimin duasının kabul olacağı belli olmaz dedirten hikaye
İslam

Kimin duasının kabul olacağı belli olmaz dedirten hikaye

dursunalisimsekBy dursunalisimsek24 April 2016Updated:21 January 202504 Mins Read
Share Facebook Twitter Pinterest Copy Link LinkedIn Tumblr Email Telegram WhatsApp
Follow Us
Google News Flipboard
Paylaş!
Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email Copy Link

Kimin duasının kabul olacağı belli olmaz dedirten hikaye

Günahkâr bir adamdı. Ayık gezmezdi. Bütün bir köy halkı yaka silkiyordu adamdan. Ölse de
bir kurtulsak, diyorlardı. Bir karısı vardı bu adamın, bir de kendisi. Hiç çocukları olmamıştı. Köy halkı böyle bir adamın zürriyetinin olmadığına memnundu. Kadın ise adamının haline üzülse de ses çıkarmazdı, çıkaramazdı.
Otuz yıldır evliydiler, döverdi, kızardı, her gün biriyle kavga ederdi. Ama kocasıydı işte, evinin erkeği idi. Adam iyice yaşlanmıştı artık. Öksürük nöbetleri uykusunu bölüyor, iki basamak
merdiven çıksa nefes nefese kalıyor, titreyen elleriyle sigarasını zor sarıyordu. İyice zayıflamış, zaten kısacık olan boyuyla bir çocuk gibi kalmıştı. Kadıncağız ellerini açıp
dualar ediyor, ahir ömründe olsun şu adamın hali biraz düzelsin diye yalvarıyordu Allah’a.

Üstünlük ancak takvadadır.

Adam bir sabah evden çıktı, fakat ertesi sabah oldu, dönmedi. Tan yeri ağarırken kadın
aramaya çıktı kocasını. Kim bilir yine nerede sızıp kalmıştı! Köyün üst tarafındaki çeşmenin
başına gitti önce, orada içerdi adam, bulamadı. Yakındaki tarlaları aradı, köyün dört bir yanına baktı, yoktu. Eve gelmiştir belki diye koşarak geri geldi, hayır, dönmemişti. Güneş
inmek üzereydi, bir acele abdest aldı, namaza durdu. Duası bitmek üzereydi ki kapının
çalındığını duydu.
Kocasıydı gelen. Adamın yüzü sapsarı kesilmişti. Öksürüyor, eliyle göğsünü işaret
ediyordu. Kadın koluna girdi kocasının, güç-bela sedire kadar taşıdı. Uzandı adam,
karısının yüzüne baktı, ağlıyordu. Doğrulmak ister gibi yaptı, hakkını helal et diyecekti,
lafının sonunu getiremedi, başı yastığa düştü. Ölmüştü.

Cenazesi ortada kalan adam

Kadıncağız kocasının başında epey bir ağlayıp feryat etti. Biraz kendine gelince gözlerini sildi,
yemenisini bağladı. Kalktı, imamın evine gitti. Hocam diyebildi hıçkırarak, kadıncağız.
Söyleyemiyordu, ama İmam Efendi durumu anlamıştı. Kadının yüzüne baktı, köylü ne der
diye düşündü, bocaladı. O mendebur bir kez bile caminin kapısından içeri girmedi, kaldırmam onun cenazesini, deyip kapıyı kapattı. Kahroldu kadın. Nereye gitsem, ne yapsam diye düşündü. Kimseleri yoktu ki, çaresiz eve döndü. Yıkadı kocasını, sandıktan çıkardığı beyaz bir çarşafa sardı, omzuna aldı, mezarlığın yolunu tuttu.
Caminin köşesinden dönerken, muhtar ve köylülerin kendisine doğru gelmekte olduğunu
gördü. Bir kez daha düğümlendi boğazı, cenazesi omzundan kayarken, dizlerinin üstüne
çöktü, ellerini yüzüne kapatıp ağlamaya başladı. Hışımla yaklaştı muhtar: Onu nereye götürüyorsun, dedi, mezarlığa gömeyim deme sakın! Sağlığında biz çektik, bir
de ölülerimiz çekmesin o herifin elinden.
Kadın gözlerini çarşafın üstüne dikmiş, öylece duruyordu. Birden bağırmaya başladı, delirmiş
gibiydi sanki. Kalabalık yanından korkuyla uzaklaşırken, cenazesini tekrar yüklendi, köyün
dışına doğru yürümeye başladı. Kan ter içinde kalmıştı kadın, artık adım atacak hali yoktu.
Kendi kendine; Şuracığa gömeyim adamımı, dedi, kimseler rahatsız olmaz burada. Tam o anda bir ayak sesi duydu, irkildi, bir çobandı gelen. Kadıncağız her şeyi olduğu gibi
anlattı. Üzüldü çoban, gözleri doldu. Dert etme, dedi, ben yardım ederim sana. Bir çukur kazıp cenazeyi gömdüler. Çoban başucunda durdu mezarın, ellerini açtı, dua etti. Birkaç çiçek buldu kadın, toprağın üstüne serpti. Çobana dualar ederek evine döndü. Yorulmuştu. Camın kenarına oturup uzaklara daldı. Uyuyup kaldı oracıkta.

Kıssadan Hisse

Ertesi sabah imamın kapısını telaşla çaldı Muhtar. Bir yandan tokmağı vuruyor, bir yandan da “İmam Efendi, İmam Efendi…” diye bağırıyordu. İmam korkuyla açtı kapıyı. Bir rüya gördüm, dedi Muhtar, hocam o berduş, o serseri adam cennetteydi, bana gülüyor, hakkım sana bile helal olsun, diyordu. Rüyayı duyan İmam’ın benzi attı, kendisi de hemen hemen aynı rüyayı görmüştü. “Gel hele, içeri gel..” demeye kalmadı ki, köyün delisini gördüler. Koşarak geliyor, bir yandan bağırıyordu: Demedim mi ben, demedim mi size, rüyamda gördüm, rüyamda.
Birkaç köylü daha benzer rüyalar gördüğünü söyleyince, kadının yanına gitmeye karar verdiler. Özür dileyecek, kendilerini affettirmeye çalışacak, bu arada işin aslını öğreneceklerdi. Bir şeyler olmuştu ama neydi? Eve vardıklarında kapıyı açan kadın şaşkındı.
Kapıyı yüzlerine kapatacak oldu, yapamadı. Gelenler olan biteni anlatıp özür diledi, cenazeyi nereye defnettiğini, neler olduğunu sordular.
Kadıncağız her şeyi anlattı, can kulağı ile dinlediler ve çobanı bulmaya karar verdiler. Bir yandan yürüyor bir yandan aralarında konuşuyorlardı: Bu çoban bir evliyaydı herhalde, belki de Hızır’dı, aslında ölen adam da o kadar kötü bir adam değildi. Tarif edilen yere geldiklerinde çoban koyunlarını otlatıyordu. Gelenleri görünce ayağa kalktı, hayırdır inşallah, dedi. Oturdular, onlara süt ikram etti, konuşmaya başladılar. Çoban söylenenlerden hiçbir şey anlamamıştı, cenazeyi nasıl defnettiklerini anlattı. Ben garip bir kulum, dedi; cenazeyi
defnettik, başucunda durup bir dua ettim sadece, hepsi bu. Merakla nasıl bir dua ettiğini sordular, çoban da söyledi:

“Allah’ım, ben dağda koyunlarımı otlatırken
kulların gelirler yanıma, selam verirler. Senin
selamınla gelen senin misafirindir der,
ağırlarım. Süt ikram eder, azığımı paylaşırım.
Şimdi de ben sana bir misafir yolluyorum, onu da sen ağırla…

dini hikayeler en güzel hikayeler ibretlik hikayeler
Follow on Google News Follow on Flipboard
Share. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Email Copy Link
Previous ArticleVakia suresinin saymakla bitmeyen faziletleri
Next Article İbret veren semerci hikayesi
dursunalisimsek
  • Website

BENZER YAZILAR

Editor0

Teheccüd namazının faziletleri

2 April 2025
dursunalisimsek0

Edep İlla Edep

3 February 2025
Editor0

İslam’da bilgi ve önemi

15 January 2025
Add A Comment
Leave A Reply Cancel Reply

Sponsorlu
web

En Son İçerikler

İmam Buhari Hz Kimdir? Hayatı, Eserleri İmamı Buhari Biyografi

1 May 2025

Türkiye’de Ev-Konut Satışları Raporu 2025 Mart

24 April 2025

Güne Erken Başlarsanız Neler Olur?

5 April 2025

Teheccüd namazının faziletleri

2 April 2025
Forumda En Çok Okunanlar
  • Cemil Meriç Sözleri
  • Yüzüklerin Efendisi Eomer
  • Dizi, film, sinema nedir, arasındaki farklar neler?
  • Kurtlar Vadisi mi Deli Yürek mi?
logo
Facebook X (Twitter) Pinterest Vimeo WhatsApp TikTok Instagram YouTube

Rehberler

  • Gezi Rehberi
  • Gezilecek Yerler
  • En iyi Gezi Blogları
  • Dünyada Gezilecek Yerler
  • İstanbul'da Gezilecek Yerler
  • Antalya Gezi Rehberi
  • Kaş Gezi Rehberi
  • Muğla Gezi Rehberi
  • Seydikemer Gezi Rehberi
  • Fethiye Gezi Rehberi
  • Ortaca Gezi Rehberi
  • Dalaman Gezi Rehberi
  • Köyceğiz Gezi Rehberi

Konular

  • Aile
  • Huzur
  • Kişisel Gelişim
  • Tarih Rehberi
  • Sağlık Rehberi
  • Gıda Rehberi
  • Kitap Rehberi
  • Edebiyat Rehberi
  • Yaşam Rehberi

Kategoriler

  • English
  • Soru-Cevap Forum
  • Soru Sor?
  • Rehber
  • Keşfet
  • Listeler
  • Sözlük
  • Blog
Blog
  • Aktan İbrahim Kenan on Tarih nedir? Tarih Felsefesi
  • Funda on Kadın 2023
  • Yusuf on Eskidendi çok eskiden
  • Editor on Düşünmek nedir?
  • Editor on Dostane Günlükler
Forum
  • Kaks nedir? Kaks emsal ne demek by ayşe
  • Taks nedir? Taks 0,20 0,30 0,40 ne demek inşaat by Ayşe Fadime Kaçan
  • Kiraladığımız daireye satılık ilanı asılabilir mi? by Mustafa Uçar
  • neden müslümanlar geri kaldı by joseph can
  • Kurtlar Vadisi mi Deli Yürek mi? by Ali Osman Karademirler
  • Kurtlar Vadisi gerçekler, eleştiri-yorum by Rehbertr
  • Tarihte hangi dönemde, çağda hangi yıllarda yaşamak isterdiniz? by Erol Baki Bülent
  • Hakkımızda
  • Reklam
  • İletişim
  • Yazı Gönder
  • Telif Bildirimi

Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.