Şairler ve Şiirleri
Şairlerin Aklı, Hep Leyla’dadır
Şairlerin aklı, hep Leyla’dadır çünkü kendisi yollarda çöllerde Leyla’sını arayan bir mecnundur. Hatta Leylasını arayanlara da yardımcı olan gönüllü bir âşık severdir aynı zamanda. Koşa koşa gider zamandan önce bir an önce bulmanın gayretindendir, o nedenle şiirleri aşk ve Leyla kokar. Gönlü aşkla kanatlanmış uçuyordur Leyla’sına doğru… Yüzünde gönlünde ısıtan bir tebessümle gezer yüreği kan ağlasa da kolay değildir şair olmak azizim, herkes olamaz, bu yolda koşamaz ağlayamaz, yüreğini ummanlarda arayamaz.
Bir Adın Kalmalı Geriye
Bütün Kırılmış Şeylerin Nihayetinde
Aynaların Ardında Sır
Yalnızlığın Peşinde Kuvvet
Evet Nihayet
Bir Adın Kalmalı Geriye
Bir De O Kahreden Gurbet
Sen Say Ki
Ben Hiç Ağlamadım
Hiç Ateşe Tutmadım Yüreğimi
Geceleri, Koynuma Almadım İhaneti
Ve Say Ki
Bütün Şiirler Gözlerini
Bütün Şarkılar Saçlarını Söylemedi
Hele Nihavent
Hele Buselik Hiç Geçmedi Fikrimden
Ve Hiç Gitmedi
Bir Topak Kan Gibi Adın
İçimin Nehirlerinden
Evet Yangın
Evet Salaş Yalvarmanın Korkusunda Talan
Evet Kaybetmenin O Zehirli Buğusu
Evet Nisyan
Evet Kahrolmuş Sayfaların Arasında Adın
Sokaklar Dolusu Bir Adamın Yalnızlığı
Bu Sevda Biraz Nadan
Biraz Da Hıçkırık Tadı
Pencere Önü Menekşelerinde Her Akşam
Dağlar Sonra Oynadı Yerinden
Ve Hallaçlar Attı Pamuğu Fütursuzca
Sen Say Ki
Yerin Dibine Geçti
Geçmeyesi Sevdam
Ve Ben Seni Sevdiğim Zaman
Bu Şehre Yağmurlar Yağdı
Yani Ben Seni Sevdiğim Zaman
Ayrılık Kurşun Kadar Ağır
Gülüşün Kadar Felaketiydi Yaşamanın
Yine De Bir Adın Kalmalı Geriye
Bütün Kırılmış Şeylerin Nihayetinde
Aynaların Ardında Sır
Yalnızlığın Peşinde Kuvvet
Evet Nihayet
Bir Adın Kalmalı Geriye
Bir De O Kahreden Gurbet
Beni Affet
Kaybetmek İçin Erken, Sevmek İçin Çok Geç…
Ahmet Hamdi Tanpınar şiirleri ve değerlendirme
Bir sevda iklimine atar şairi aşk bir çift gözle, bir ceylan bakışlı güzelle. Arayıp bulamazsa da ceylan gözlüsünü arar, varmaktır kararı, ilaçlar mı ona yarar her bulduğu gönlü sarar… Mehtapta yıkanır gönlü aşkla ıssız sularda yüzer sakin olmak ister yâre yakın. Gönlünü bağlamıştır nazlı yârin zülfüne, hayrandır tatlı gülüşüne.
Kimdir bana gülümseyen yeşillik balkonundan?
Demek gecelerden sonra nihayet gün doğuyor.
Bir gülüsündür gençliğimi döndürdü yolundan
Yanan şu alnım elinin gölgesiyle soğuyor.
Güzelsin ya, ne olursan ol, girdin hikâyeme
Çok değil evi barkı terk edip sana uyduğum
Ancak sen tazelikte gül yaraşır pencereme
Uykusuz gecelerimde kokusunu duyduğum.
Eğil bak suya, ordadır güzelliğin, gençliğim
Sen gel beni dinle, günlerimiz heba olmasın
Yorgun başımı göğsünde emniyette bileyim
Artık taslarımız ayrı çeşmelerden dolmasın.
Cahit Sıtkı Tarancı şiirleri değerlendirme
Aşk varsa gönlünde o artık aşkla vardır, kendisi aşkın içinde kaybolarak etkisiz elaman olmuştur, gönlü dili kalemi bakışı duruşu aşk olmuştur. Zihninde dünya yoktur, aşk vardır öteler vardır ahirette vuslat vardır. Bu herkese göre gereksizliktir ona göre ise bunu söyleyenlere nedensizliklerle gezenler söylemiyle cevap verir. İnsanın bir nedeni vardır, o neden ulaşmak asil görevidir. Ona göre anlamanın zihin dışındaki nesnelerden uzak kalmadığı için gönülle sevilir hatta daha ötesinde dildeki lafızlardan farklı olduğu için aşk, söz dilde değil gönülden çıkar, bu ortaya çıkma hadisesi de ancak aşkla olur. Aşk ortaya çıkar aklı ve bununla beraber mantığı yıkarak gönlü ele geçirir, tasavvur edilemeyecek güzellikte tüm bedeni bir hoşlukla sarar. Üstat Mehmet Akif Ersoy
Yok, mu, ey bağrı yanık çöl! Ebedî pâyânın?
Nerdedir vâhası, yâ Rab, bu serâbistânın?
Necd’in a‘mâkına dalmış, iki aydan beridir,
Koca bir kafile Mecnûn gibi hâib, hâsir,
Koşuyor, merhamet et, bâdiyeden bâdiyeye,
Görürüm, bir gün olur ‚Hayme-i Leylâ‛yı diye!
***
Gel ey Leylâ, gel ey candan yakın cânan, uzaklaşma!
Senin derdinle canlardan geçen Mecnûn’la uğraşma!
Düşün: bîçârenin en kahraman, en gürbüz evlâdı,
Kimin uğrunda kurbandır ki, doğrandıkça doğrandı?
Şu yüz binlerce sönmüş yurda yangınlar veren kimdi?
Şu milyonlarca öksüz, dul kimin boynundadır şimdi?
Kimin boynundadır serden geçip berdâr olan canlar?
Kimin uğrundadır, Leylâ, o makteller, o zindanlar
“Barındırmaz mısın koynunda, ey toprak?” derim, “yer pek”,
Döner, imdâdı gökten beklerim, heyhât, “gök yüksek”.
Bunaldım kendi kendimden, zamân ıssız, mekân ıssız;
Ne vahşetlerde bir yoldaş, ne zulmetlerde tek yıldız!
Cihet yok: Sermedî bir seddi var karşında yeldânın;
Düşer, husrâna, kalkar, ye’se çarpar serserî alnın!
Ocaksız, vâhalar, çöller; sağır, vâdîler, enginler;
Aran: beynin döner boşlukta, haykır: ses veren cinler!
Şu vîran kubbe, yıllardır, sadâdan dûr, ışıktan dûr;
İlâhî, yok mu âfâkında bir ferdâya benzer nur?
Ne bitmez bir geceymiş! Nerden etmiş Şark’ı istîla?
‛ Değil canlar, cihanlar göçtü hilkatten, bunun, hâlâ,
Ezer kâbûsu, üç yüz elli, dört yüz milyon îmânı;
Boğar girdâbı her devrinde milyarlarca sâmânı!
Asırlardır ki, İslâm’ın bu her gün çiğnenen yurdu,
Asırlar geçti, hâlâ bekliyor ferdâ-yı mev’ûdu
Mehmet Akif Ersoy şiirleri ve değerlendirme
Usta Mehmet Akif Ersoy’un da vatandır imandır aşkı, aşkı iman vatan olanlara selam olsun. Bir şiirde benden olsun.
Leyla göründü Mecnuna
Mecnun Leyla aşka büründü
Bakan gözdü gören gönül göz kördü
Leyla aşkla aşkı Mecnun gönlüne ördü
Leyla gördü Mecnun gördü insanlar görmedi kördü
Görmeyen gözleri aşk gönülleriyle ördü
Mehmet Aluç
Dûr veya Dür : Uzak-
Ferda: Yarın
Afak: Ufuklar; dış dünya, gözle görülen âlemler.
Yelda: Uzun
Sermed: Süreklilik, devamlılık. Uzun gece
Cihet:Yön
Mevud : Söz Verilmiş