Salgının gölgesinde güzel oyun
Portekizli diktatör Salazar, “Ülkeyi 41 yıl nasıl yönettiniz?” sorusuna, “3 F ile (Fado, Fatima ve Futbol) yönettim.” diye yanıt vermiş… Kimi kaynaklar, Fatima’yı (din) Fiesta (eğlence) ile yer değiştirir; Fado ise bizim arabesk müziğimize benzer…
Futbol endüstrisi
Futbol, sadece spor olmaktan çıktı. Ekonomiye yön veren endüstri oldu. Paris Saint Germain’li futbolcu Neymar’ın 222 milyon Euro’luk (yaklaşık 1,7 milyar TL) değeri, bu noktada akıllara geliyor. Futbol endüstrisinin büyüklüğü ile ilgili raporlara burdan bakabilirsiniz. Bir F-16 savaş uçağının 4,5 milyon TL olduğu düşünülürse; bunun ne kadar büyük bir sayı olduğunu anlayabiliriz. Kapitalizmin hâkim olduğu dünyada, ülke yönetmek için kullanılan futbol, yadsınamaz bir gerçek haline geldi. Bu gerçekten hareketle, Türkiye’de korona virüs salgınından dolayı ertelenen futbol liglerinin yeniden başlayıp başlamayacağı çok tartışıldı. “Süper Lig iptal edilsin.” diyenler oldu. “Süper Lig tescil edilsin.” denildi. Ligin oynanarak tamamlanması gerektiğini savunanlar oldu. Türkiye Futbol Federasyonu ve kulüpler arasında gerçekleşen görüşmeler sonucunda, Süper Lig’in 12 Haziran’da seyircisiz olarak başlatılmasına karar verildi.
Hasret kaldılar
Futbolseverler, değişikliği, mutluluğu, heyecanı, kazanmayı ve sevinmeyi özlemişti. Futbol, bu kavramların birleştiği noktaydı. Salgın gölgesindeki bu güzel oyunda, hakemlerin tartışıldığı, pozisyonların analiz edildiği, teknik direktörlerin eleştirildiği ve maçların konuşulduğu programlar mumla aranmıştı. Penaltı, faul, korner, ofsayt ve VAR kelimeleri unutulmuştu. Futbolun dönüşü, depresyonun azalması için iyi bir araçtı.
Seyircisiz futbol
Ünlü bir teknik direktör, “Seyircisiz futbol, yağsız, tuzsuz, limonsuz, sirkesiz bir salataya benziyor.” demişti. Teknik adam, bu düşüncesinde haklıydı. Ancak, bir ayağı sakat yaşamak, ölmekten iyiydi. Seyircisiz futbol, futbolsuzluktan iyiydi. Futbol, para için değil, futbolseverler için devam etmeliydi. Öyle de oldu.
Almanya ligi örneği
Ligimiz iptal edilebilirdi, bu sezon oynanmamış sayılabilirdi veya lig son haliyle tescil edilebilirdi. Böyle olsaydı; bu karar, herkesin içine siner miydi? Tartışmalar biter miydi? Sezon başından bu yana büyük emek veren futbolcular, teknik direktörler ve taraftarlar, buna haklı olarak itiraz etmez miydi? Başarı için sahada başlayan ve devam eden süreç, yine sahada hak edenin kazandığı sportif sonuçlarla tamamlanmalıydı. Doğru olan buydu. Ligin başlaması, bu tartışmaların şiddetini azalttı. Lig sıralaması, oynanarak lig sonunda belirlenmeliydi. Almanya Ligi’nin başlaması da ligimize örnek oldu.
Süper Lig’de sezon bitti. Başakşehir şampiyon oldu. Trabzonspor Türkiye Kupası’nı kazandı. Türkiye Futbol Federasyonu, Kulüpler Birliği’nin talebi doğrultusunda Süper Lig’de bu sezon için küme düşmeyi kaldırdı. Süper Lig’in gelecek sezon 21 takımla oynanacağını açıkladı. Lige yükselme maçında Fatih Karagümrük’e penaltılar sonucu kaybeden Adana Demirspor’un da Süper Lig’e alınmasını federasyona öneriyorum. Madem 21 takımla lig oynanacak. 21 takımla oluyorsa 22 takımla da olur. Bir şehir daha sevinsin. Doğrusu budur.
Futbola yeni sezonda kavuşmak dileğiyle…
Ahmet Ozan Gürsoy
2 Comments
Sevgili Ozan kalemine sağlık diyorum. Sizi takip ediyorum . Selâm ve sevgilerimle
Sevgili Ozan kalemine sağlık diyorum. Sizi takip ediyorum . Selâm ve sevgilerimle