3.000 yıllık Suriye siyasi çıkarlar için yerle bir edildi.
İnsanlık tarihinin en ağır iç savaşlarından biri Suriye’de yaşanıyor. 6 yıldır devam eden savaş yarım milyona yakın insan, 465,000 kişi öldü. Yaklaşık 1 milyon insan yaralandı. 5,6 milyon insan mülteci olarak Türkiye, Lübnan, Ürdün ve Irak’ta yaşıyor. Savaştan önce 22 milyon nüfusu olan Suriye’de ülkenin yaklaşık yarısı, 12 milyon insan, ülkesinden ayrılmak zorunda kaldı. [1] Hayatını kaybedenlerin 24.000’i çocuk.
Birleşmiş Milletler ve Dünya Sessiz
Google ve Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği işbirliği ile hazırlanan searchingforsyria sitesinde Suriye iç savaşıyla ilgili detaylı bilgiler vermiş. Savaştan önceki Suriye, savaş sonrası mülteci sorunu, savaşta bebek, çocuk ve kadınların yaşadığı dram resimler ve videolarla anlatılmış. İnsanlığın ibret alması ve Suriye’de yaşananların dünya kamuoyuna tanıtılması açısından faydalı bir çalışma olmuş.
Neden Irak, Suriye?
İçerikte savaşın nedenlerinden biri olarak; “Bu kadar talep görmesi normal. Suriye zengin bir tarihe sahip benzersiz bir ülke. Ziyaretçiler Roma kalıntılarını, uçsuz bucaksız çölleri, her daim hareketli çarşıları, Akdeniz kıyısındaki plajları ve erken İslam dönemine ait camileri görmek için geliyorlardı.” şeklinde bir ifade kullanmışlar. Bir çocuk veya okuma-yazma bilmeyen haberleri izleyen sıradan bir vatandaş bile Suriye’nin sadece tarihi eserleri, turizmi için istila edilmediğini idrak eder. Suriye’de her ülkenin bir hesabı, çıkarı var. Bu çıkarlar uğruna insanlık tarihine kara leke olarak geçecek bir savaş devam ediyor. Malesef henüz devletler arası çıkar anlaşmaları sağlanmadığı için savaş bitmedi.
Mülteci yükünü omuzlayan ülkeler
BM Mülteciler Yüksek Komiseri Filippo Grandi: “Günümüzün en büyük insanlık ve mülteci krizi” Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres: ‘Şiddeti Durdurun’ dediği halde henüz hiçbir ilerleme yok. “Türkiye, Lübnan, Ürdün ve Irak, akın akın gelen Suriyeli mültecilere sığınacak yer sağlıyor.” António Guterres, BM Genel Sekreteri böyle dediği ve tüm dünyaya çağrı yaptığı halde çevre ülkeler, avrupa ülkeleri ve diğer ülkeler mültecilere, savaş mağdurlarına yüz çeviriyor.“ Çaresizliği Ürdün kralı Abdullah’ın şu sözleri anlatıyor: “Bir anne ve çocuk sınıra geldiğinde ne yapmamız gerekir?”
Savaşın yerle bir ettiği kadim şehir: Halep
Suriye, MÖ. 3000’den bu yana bir sanat ve kültür merkezi olmuştur. Burada bulunan sanat ve mimarinin temelinde başta İslâm ,Selçuklu, Osmanlı, Helen, Roma, Bizans dahil olmak üzere pek çok medeniyet yatmaktadır.
Tarih Suriye’de yaşananları unutmayacak!
Irak, İran, Afganistan, Suriye… Orta Doğu ve Mezopotamya’nın en eski tarihi şehirleri bir bir yok ediliyor.
Çatışma veya zulüm nedeniyle evini terk etmek zorunda kalan insan sayısı, II. Dünya Savaşı’ndaki sayıyı geçti. İşte o şehirlerde biri olan Halep’in Suriye savaşından sonraki durumuna bir de yukardan bakalım buyrun:
Suriye’de iç savaş biter mi?
Savaşın en ağır bedelini kadınlar, çocuklar ve bebekler ödüyor. Bir yanda eşlerini kaybetmenin acısı. Diğer yanda barınma, yiyecek, içecek ve temel gıda problemleri.
Suriye iç savaşında son durum
Bunun olabilmesi için bölgede çıkarları olan ülkelerin menfaatlerini bir kenara bırakıp insanlığı düşünmesi gerekiyor. İnsanlığın öldüğü Doğu Guta’da yaşananlar hâlâ hafızalarda yerini koruyor.
Savaşın bugün geldiği boyutları anlamak için yıkılmış harabeye dönmüş şehirleri görmek, mülteci kamplarına bakmak yeterli. İşte o mülteci kampları:
Suriye ve iç savaşla ilgili detaylı resmi bilgiler için Birleşmiş Milletler’in sitesine bakabilirsiniz.