Talebe olabilmek için bilmeniz gereken herşey
Eski adıyla talebe yeni tabirle öğrenci olmak lügât anlamı istemek, talep etmek manasına gelir. Hakiki anlamda ilim öğrenebilmek, bilgileri hafızalara, gönüllere nakşedebilmek için şunlara dikkat edilmelidir;
1) Her şeyden evvel, kalbini bütün fena hallerden ve kötü duygulardan temizlemek. Çünkü ilim öğrenmek, kalbin ibadetidir. Kalbi ilim ile süslemek, ancak kalbi her türlü kötü sıfat ve fena huylardan temizledikten sonra mümkün olur.
2) İlmi dünyada makam ve mevki elde etmek için değil, Allah rızası için okumak.
3) Dünya ile ilgisini azaltıp yurdundan ve ailesinden uzaklaşmalıdır. Dünya alakası ve aile gailesi ilim tahsiline manidir.
4) İlimle kibirlenip hocaya ukalalılık etmemek. Talebe, kendini iyi görmekten, hocalara ihtiyaç duymama hissinden kaçınmalıdır.
5) İlme ilk girildiğinde insanların dünya (geçim) ile ilgili söylediklerine kulak asmamalıdır.
6) Gelişigüzel bir fenne dalmayıp, en mühimmi tercih ederek tertibi gözetmelidir.
7) Bir fenni bitirmeden diğerine geçmemelidir. (İhya, c.1, s.125-135)
8) Talebe, Kur’an-ı Kerim ile başlayıp, onu iyice ezberlemelidir. Çünkü Kur’an-ı Kerim ilimlerin en önemlisi ve anasıdır.
9) Kur’an-ı Kerim’den ezberlediği sureleri unutmamalıdır. Bununla alakalı mahzurları beyan eden hadis-i şerifler çoktur.
10) Talebe, maniler ortaya çıkmadan önce, boş ve zinde zamanını, sıhhatli vaktini, gençlik ve üstün kabiliyetlerini ve meşgalelerinin azlığını ganimet bilmelidir.
11) Talebe, okuduklarını ezberlemeden önce hocasının veya kendisine yardım eden başka birisinin huzurunda iyice düzeltir ve ondan sonra sağlam bir şekilde ezberler. Ezberlemesinin peşinden, onun huzurunda iyi bir tekrar yapar. Bundan sonra da, kararlaştıracağı vakitlerde bu tekrarı devamlı yapmayı prensip edinir.
12) Talebe, daha işin başında alimler ve insanlar arasında mutlak olarak ihtilaflı olan akliyyat ve sem’iyyat ile ilgili meselelerle meşgul olmaktan sakınmalıdır. Çünkü bu durum, onun zihnini hayrete ve aklını dehşete düşürür.
13) Talebe, başladığı bir işi bitirmek için sebat etmesini bilmelidir.
14) Tahsilini bitirdiğinde en az bir lisan öğrenmiş olmalıdır.
15) Tarihini doğru öğrenmeli, tarihe nam salmış ilim, maneviyat ve devlet ricalini tanımalıdır.
16) Talebe, tahsilinin başında ayrı ayrı eserleri mütalaa etmekten sakınmalıdır. Zira bu, zamanını zayi eder ve zihnini dağıtır. Aksine o, okuduğu kitaba veya başladığı ilim dalına kendini vermeli ki onu iyice hazmedebilsin.
17) Talebe, her ilim dalında, onu kendisine en güzel şekilde öğretecek olan, o dalda en fazla derinleşmiş ve en fazla bilgili olan, okuduğu kitabı en güzel şekilde bilen hocaya bağlanmalıdır.
18) Talebe, öğrendiği meseleleri, hocasının ders meclisine devam eden talebelerle müzakere etmelidir.
19) Talebe, her işinde düzenli olmalıdır. Düzen ve intizamın muvaffakiyeti getireceğini bilmelidir.
20) Talebe, hedefini daima yüksek tutmalıdır.
21) Talebe, bilmediği hususları sormak ve iyice yığılmadan onları anlamaya çalışmaktan utanmamalıdır. Edeple ve güzel soru sorarak öğrenmelidir.
22) Talebe işlerinde hocasına boyun eğmeli, onun emrinden çıkmamalı; bilakis bütün mevcudiyetiyle her hususta nasihatlerini, cahil bir hastanın salahiyettar tabibi dinleyip kabul etmesi gibi, dinlemeli ve kabullenmelidir.
23) Talebe, hocasına hürmet gözüyle bakmalı, onun kamil bir insan olduğuna inanmalıdır.
24) Talebe, hocasının hakkını tanımalı, onun üstünlüğünü unutmamalıdır.
25) Talebe, ders meclisinde talebe arkadaşlarına karşı da edepli olmalıdır. Çünkü bu, hocasına ve meclisine karşı edepli olmaktır.
26) Talebe, hocasında görülecek katı bir davranışa veya kötü huya karşı sabırlı olmalıdır.
27) Hocasının doğru olmadıkları ortaya çıkan hareketlerini en güzel şekilde yorumlamalıdır.
28) Talebe, hocasının yaptığı ikazlardan dolayı kalben teşekkür etmelidir. Çünkü hoca, talebesinin faziletli olarak yaşamasını temin etmeye çalışır; hataları, yakalandığı tembellik ve görülen kusurlar sebebiyle onu ikaz eder ve bütün bunları onun irşat ve salahına sebep olacakları için yapar.
29) Talebe, ders meclisinin dışında, hocasının huzuruna ancak, izin isteyerek girmelidir.
30) Talebe, hocasının yüzüne bakarak onu dinlemelidir.
31) Talebe, hocasından izin ister de, hoca vermezse izin isteme işini tekrarlamamalıdır.
32) Talebe, hocası konuşurken elbisesinin kollarını silkelememesi, kollarını sıvamaması, elleriyle ayaklarıyla veya başka organlarıyla oynamaması, burnuyla oynamaması, ağzını açmaması ve dişlerini gıcırdatmaması, yere avucuyla vurmaması, toprağa parmaklarıyla yazı yazmaya/çizgi çizmeye çalışmaması, ellerini kenetlememesi ve düğmeleriyle oynamaması lazımdır.
33) Talebe, hocasına olabildiğince güzel hitap etmeli; ona “Niçin?”, “Kabul etmeyiz.”, “Bunu kim nakletti?”, “Bunun yeri hangi kitapta?” ve benzeri laflar etmemelidir. Eğer ondan faydalanmak için, fikrinin sebebini ve kaynağını sormak istiyorsa, bu maksadına ulaşmada son derece zarif ve ince davranmalıdır. Bunu, başka bir mecliste yapması daha uygundur.
34) Talebe, kendi sırasını gözetmeli; dolayısıyla rızası olmaksızın başkasının önüne geçmemelidir.
35) Talebe, diğer talebe arkadaşlarını derse teşvik etmeli; ilim tahsilinden alıkoyacak sözler ve mazeretler ortaya atmamalıdır. Manevi mesuliyeti çok büyüktür.
36) Talebe, bir meseleyi açıklamaya veya hoca yahut başkası tarafından sorulan bir soruya hocasından önce cevap vermeye girişmemelidir. Eğer hocası, bu hususu daha başlangıçta ona arz eder ve bunu ondan isterse, o zaman konuşmasında hiçbir mahzur yoktur.
37) Hocası bir şey verdiği zaman talebe onu sağ eli ile almalıdır. Hocasına bir şey veriyorsa yine sağ eliyle verir.
38) Talebe, hocasıyla birlikte yürürse, geceleyin onun önünde, gündüzün ise arkasında yürür. Çamur, su birikintisi gibi durumu bilinmeyen yerlerde veya tehlikeli kısımlarda hocanın önüne geçer ve onun elbisesine su ve benzeri şeyler sıçratmaktan sakınır.
Kitaplara hürmet
1) Talebe, dini kitaplardan bir şey yazacağı zaman, temiz, abdestli, kıbleye müteveccih oturmak; bedeni ve elbisesi temiz olmalı; temiz bir kalemle yazmalı ve her kitaba besmele yazarak başlamalıdır.
2) Talebe, ihtiyacı olan kitapları, imkanlarına göre, satın alarak veya ödünç alarak elde etmeye çalışmalıdır.
3) Talebe, kitapları satın alarak elde etmesi mümkünse, onları yazmakla meşgul olmamalıdır. Sürekli meşgul olması uygun olmaz. Ancak, parası veya yazdırma ücreti olmadığı için kitabı elde etmesi imkansız olduğu durumlar müstesna.
4) Yazmakla meşgul olan, yazısını güzelleştirmek için aşırı çabalamamalıdır; ancak, onun doğru olmasına ve tashihine ehemmiyet vermelidir.
5) Kitap satın almaya gücü olduğu halde ödünç almamalıdır.
6) Ödünç kitap alanın, ödünç verene teşekkür etmesi lazımdır. Fazla uzun zaman yanında bekletmemeli; aksine, ihtiyacı görülünce geri vermelidir.
7) Sahibinin izni olmaksızın ona not düşmesi ve kitapta tashihlerde bulunması münasip değildir.
8) Talebenin, sahip olduğu kitabın kenarlarına, notlar, izahlar ve önemli tembihler yazmasında hiçbir mahzur yoktur.
9) Kitap, kendisinden faydalanacak belirsiz kişilere vakfedilmişse, ihtiyaten onun nüshasını çıkarmasında ve ehli tarafından düzeltilmesinde hiç bir mahzur yoktur.
10) Talebe, kitapları koyuşunda edebi gözetmeli; onların ihtiva ettikleri ilimleri, şerefini, müellifini, veya müelliflerinin ilmi derecelerini nazar-ı dikkate almalıdır. Dolayısıyla, en şerefli olanı, hepsinin en üstüne koyar; sonra derece derece koymaya devam eder. Kütüphane düzen şekli şu şekildedir: a. Mushaf (Kur’an-ı Kerim) b. Hadis kitapları, c. Kur’an-ı Kerim tefsiri, d. Hadis şerhleri, e. İlm-i Kelam (Usul-u Din) f. Usul-u Fıkıh, g. Fıkıh, h. Nahiv, i. Sarf, j. Sair dünyevi kitaplar. Dünyevi kitaplar, kendi aralarında derece itibariyle müsavidir.
11) Bir ilim dalında iki kitap müsavi olursa, onlardan en fazla ayeti veya hadis-i şerif ihtiva edeni en başa koymalıdır. Eğer bunda da müsavi iseler, müellifin faziletine göre tercih yapılır.
12) Kitabın kenarını ve yaprağının köşesini işaret etmek maksadıyla katlamamalıdır.
13) Dini kitaplar, hiç bir zaman belden aşağı tutulmamalıdır.
14) Kitaplar, güzel ve sağlam kaplar ile ciltlenmelidir.
15) Dini kitapların resimli ve basit kaplarla ciltlenmemesine dikkat edilmelidir..