Toz Pembe
Her anıya,sevince,hüzne,heyecana bir ortak bulabilir insan, ama her zaman bir şahit bulamaz. Öyle ki bazen kendini bile dahil edemez o zamana .Sorsalar günlerini,aylarını yıllarını verdiği şeylerle gün gelir aklını doldurur,kalbini doldurur,gözlerini doldurur.Bunları yaparken bilir ama ötesinin olmadığını. Fark eder, terk eder , kırar, döker ama yine de bilir aklı yetse de gücünün yetmeyeceğini zamana.
Hayatın Anlamı
Hep böyle değil midir zaten ? İnsan yaşarken sorgulamaz insan o an sadece yaşar. Acısı da mutluluğu da her ne sihri varsa sonradan beliriverir. Eğer yaşadığınız o an sizi havalara uçuruyorsa ne mutlu ; ama size dibi hatırlatıyorsa vay halinize! Çünkü zaman size o an ne veriyorsa sonradan iki misliyle kuşatacak demektir. Ya toz pembe hayatın pembesi kalır yanına ya da pembesi gidip tozu . İşte tam da burada başlar aslında hikaye, eğer siz yanına toz kalanlardansanız toza karışmak yerine silkelenmenin pembenin tüm tonlarına meydan okuyabilmek olduğunu anlarsınız. Olasılıkların karşısına dikilebilmenin gücünü anlarsınız.
Hayat Toz Pembe mi?
Her zaman şanslı olmanın tam on ikiden bir şanssızlık olduğunu anlarsınız. En önemlisi pembe rengine başından pembeye bulananlardan daha çok değer verirsiniz. Peki ya aksi olur da tozu alıp dumana katarsanız ? Ben size söyleyeyim : Her kaybın kazancı olduğu gibi her düşüşün bir kalkışı olsa da zamana karşı yenilginin telafisi söz konusu olamaz. Yaşadığınız o anları yadınıza düşüren zamanın beklentisine karşılık verememenin yükü sizi sadece o an değil sonrasında da bulur .
Acıyla beslenen bir tarafınız varsa asla kaybetmeyin ve köreltmeyin.Zaman size bir takım şeyleri yaşatarak öğretmekle yetinmiyorsa eğer ,hafızanıza ve aklınıza korkudan uzak izin verin . Emin olun hayatınızda bir yerlerde eksiklik olduğunu hissediyorsanız bu size yadınızdan bir fırsattır. Tozlarınızın üstünü örtmeyin, kapatmayın o an gereken iki şey vardır; Ya tüm gücünüzle o kirden arınmak ya da var gücünüzle o kire batmak .