Bu yazı Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu tarafından ele alınan Almanya çalışma gezisi raporu, İşkur istatistikleri ve Mahfi Eğilmez hocanın işsizlik sorunu nasıl çözülür adlı yazısından alıntılardan derlenmiştir. Kaynak linklerine aşağıda ulaşabilirsiniz.
Genel hatlarıyla Almanya
Almanya Federal Cumhuriyeti ya da kısaca Almanya Batı Avrupa’da yer alan, dünyanın en sanayileşmiş ülkelerinden biridir. Kuzey Denizi ile Baltık Denizine kıyısı vardır. Kuzeyde Danimarka, Doğuda Polonya ve Çek Cumhuriyeti ile, Güneyde Avusturya ve İsviçre ile, Batıda ise Fransa, Lüksembourg, Belçika ve Hollanda ile komşudur. Almanya, Avrupa Birliğinin en güçlü üyesidir.
Almanya Federal Cumhuriyeti 16 eyaletten oluşur. Almanya her zaman çeşitli eyaletlerden oluşmuş, ancak haritası yüzyıllar boyunca sık sık değişikliğe uğramıştır. Federe eyaletler, bugünkü şekilleriyle genel olarak 1945’ten sonra kurulmuşsa da, eski bölgesel ilişkiler ve tarihsel sınırlar kısmen dikkate alınmıştır.
Almanya, 82,5 milyon nüfusuyla AB’nin en büyük nüfusuna sahiptir (nüfusun 42,2 milyonunu kadınlar oluşturur). Almanya’da yaklaşık 7,3 milyon yabancı uyruklu yaşamaktadır (toplam nüfusun yüzde 8,8’i), Türk nüfusu ise 1,8 milyondur. Kilometrekareye düşen 231 kişiyle Almanya, Avrupa’nın en yoğun yerleşime sahip ülkeleri arasında yer alır. Nüfusun %88’i şehirlerde ya da banliyölerde yaşamaktadır. Almanya’da nüfusu 100.000’i aşan 90 büyük şehir vardır.
Alman Politikası
Almanya’nın devlet yapısı federal cumhuriyettir. Devlet; cumhuriyet, demokrasi, federalizm, hukuk devleti ve sosyal devlet beşli temeli üzerine kuruludur. Başkanı Federal Cumhurbaşkanıdır. Görevi politik bir karar alma yetkisi olmadan devleti temsil etmektir, görev süresi beş yıldır. Bundestag (Federal Meclis) ülkenin ana yüksek yasama organıdır. Milletvekilleri dört yılda bir seçilir ve Alman halkını temsil eder.
Ülke 16 eyalete, eyaletler; yönetim bölgelerine, ilçelere, beldelere veya ilçeden bağımsız hareket eden şehirlere ayrılır. Eyaletlerin kendi yasama, yürütme ve yargı organları bulunur. Ayrıca yerel yönetimlerle ilgili düzenleme yapma yetkisi de eyaletlerdedir. Bu 16 eyaleti temsil eden, yasaların yapılmasına ve kısmen federal devlet yönetimine katılan anayasal organ Federal Konsey (Bundesrat)’dir.
Hükümet, Federal Meclis tarafından seçilen ve bu meclise karşı sorumlu olan başbakan ve federal bakanlardan oluşur. Kabineyi, aynı zamanda çoğunluk partisinin lideri olan başbakan kurar, bakanlarını seçer ve göreve atanmalarını ya da görevden alınmalarını önerir.
Alman Ekonomisi
Almanya ekonomisi Avrupa’nın en büyük, A.B.D ve Japonya’dan sonra dünyanın en büyük 3. ekonomisidir. 2005 yılı ihracat rakamı 1,016 trilyon $’dır. Ekonomisinin ana damarı olan başlıca sektörler; mühendislik uygulamaları, otomotiv sektörü, elektronik eşya üretimi, turizm, finansal hizmet sektörü, makine üretimi, kimyasal ürün üretimi, optik ürün üretimidir. Son dönemlerde işsizlik oranı artmakta ve bu sorun sosyal ve ekonomik çevreleri tedirgin etmektedir. Son istatistiklere göre işsizlik oranı %10,16’dır.
Alman Eğitim Sistemi
Zorunlu eğitim ilk olarak Almanya’da başlatıldı. Bunun sebebiyse Prusya ordusunun daha donanımlı, olmasına rağmen Jena savaşında Napolyon askerlerine yenilmesiydi.
Almanlar, bu duruma kafa yordu. Toplumdaki eksikliklerden yola çıkarak bir yandan bütün Almanların diğer taraftan fert fert her insanın daha kolay, talimat almasını sağlayacak zorunlu eğitim sistemini kurdular. ilk kez 1819 yılında uygulama ya başlandı. Bu sisteme geçildikten sonra Almanlar hızla savunma, savaş ve endüstride gelişti. Bu model 50 yıl sonra Kanada, Amerika ve Japonya’da da uygulamaya başlandı.
Alman eğitim sistemi Alman devletinin eğitime verdiği önem ve ayırdığı güçlü mali kaynak sonucu Avrupa’nın en başarılı eğitim sistemlerinden biri olmuştur. Refah düzeyinin yüksek olması ve teknolojinin tüm nimetlerini eğitime yönlendiren Alman devleti uzun vadeli çalışmalarının mahsulünü yetiştirdiği nitelikli kadrolarla almaktadır.Çocuk yuvalarından başlamak kaydıyla yüksek öğrenimin bitişine kadar olan tüm devlet okul ve üniversitelerinin giderlerinin büyük bölümünü devlet karşılamakta ve bu yönüyle halen Avrupa’nın parasız eğitim yapılan birkaç ülkesinden biri olma konumunu korumaktadır. Sosyal devlet olma özelliği nedeniyle öğrencilere birçok burs olanağı sunması sonucu Almanya özellikle üniversite öğrenimi görmek isteyen gençler için bir cazibe merkezidir.
Bütün okullar devletin denetimine tabidir. Federal Almanya Cumhuriyetinin federatif yapısı dolayısıyla eğitim işlerindeki yetkiler Federal Devlet ile eyaletler arasında paylaşılmıştır. Eğitim alanındaki yasama ve yönetim işlerinde yetkinin büyük kısmı eyaletlerdedir.
Almanya’da eğitim sisteminin yapısı,
- – Genel Eğitim,
- – Mesleki Eğitim,
- – Yetişkin Eğitimi
olmak üzere 3 ana grupta toplanmaktadır.
Alman eğitim sisteminde sırasıyla öğrenciler şu evrelerden geçerler:
Çocuk Yuvaları: İki ile beş yaş arasındaki çocukların devam ettiği ve ilk temel gelişim eğitimini aldığı çocuk yuvaları zorunlu eğitime tabii değildir. Ancak Almanların % 60’ı çocuklarını yuvalara göndermektedirler.
Grundschule (İlköğretim Okulları): Almanya’da eğitimde ilköğretim zorunludur. Çocuklar ilkokula altı yaşında başlarlar ve dört sene temel düzeyde bir eğitim alırlar. İlkokuldan sonra öğrencilerin 3 farklı seçeneği vardır; bunlar Realschele, Hauptschel ve Gymanasiumdur.
Realschule (Ortaokul):Eğitim süresi altı yıldır. Hauptschule’ye göre eğitim düzeyi daha yüksektir. Genelde belli bir mesleğe yönelim için temel oluşturur. Realschuleabschluss (Ortaokul Bitirme Sınavı) başarıyla tamamlayanlar genellikle bir mesleğe yönelik meslek okullarına ya da meslek liselerine devam ederler.
Hauptschule: Hauptschule eğitim düzeyi basittir ve kalifiye eleman yetiştirmek için temel bir eğitim sunar. Eğitim süresi beş yıldır.
Gymnasium (Lise):Tamamen üniversite ve akademik eğitime yönelik bir temel eğitim sunan Gymnasium eğitim düzeyi ilköğretim sonrası en yüksek olan okuldur. Eğitim süresi dokuz yıldır. Gymanasium’u bitiren öğrencilerin Abitur (lise bitirme) sertifikası sınavına girmeleri gerekmektedir. Ancak bu sınavı başarıyla verip Abitur sertifikasını alan öğrenciler üniversiteye girme hakkına sahip olabilmektedirler.
Farklı ülkelerden gelen öğrencilerin Almanya’da üniversite eğitimi alabilmesi için kendi ülkelerinde en az 13 yıllık bir eğitim almaları ve Abitura denk bir sertifika belgelemesi gerekmektedir. Böyle bir eğitim sistemi olan ülkelerden gelen öğrenciler dil yeterlilik sınavından başarılı oldukları takdirde üniversiteye başlayabilmektedir. Ancak daha az eğitim gören yabancı öğrenciler üniversite eğitimlerine başlamadan önce bir yeterlilik sınavına girmek zorundadırlar.
Federal Almanya Cumhuriyetinde, meslek eğitimi ekonomik gelişmenin temeli ve esas unsurlarından birisidir. Bu alanda yapılan bütün yatırımlar gelecek için yapılan yatırım olarak değerlendirilmekte, planlamakta ve uygulanmaktadır.
Avrupa’da mesleki eğitimde 3 ana sistem bulunmaktadır:
- 1- Pratik eğitim ağırlıklı sistem: Almanya, Avusturya İsviçre ve Danimarka
- 2- Okul ağırlıklı sistem: Güney Avrupa, Fransa, İtalya, Yunanistan, Finlandiya
- 3- Mesleki eğitim sisteminde yukarıdaki her iki sistemden de farklı bir yaklaşımı olan İngiltere ve komşu ülkeleri grubu,
Almanya’da mesleki eğitimin tarihçesi 1182 yılına uzanır. Zanaatkarlar o tarihte bir meslekte çalışacak kişilerin hangi yeterliliklere sahip olması gerektiğinin listelerini yapmışlardır. Almanya’da bir mesleğin nasıl öğrenilmesi ve uygulanması gerektiğine en iyi o işi yapan zanaatkarların karar vereceğine inanılmaktadır. Devlet görevlileri ise bunu yasal çerçeveye oturtmakla görevlidir. Meslek sahipleri ve onların örgütleri, mesleki eğitim sisteminin en önemli parçasıdır.19. yüzyılda sanayi devrimine uyum sağlayacak bir takım değişiklikler yapılmıştır. Devlet ilk defa bu dönemde mesleki eğitime karışmış ve birtakım yasal düzenlemeler getirmiştir.
Eğitim türleri
Aşağıdaki okul türlerinde Genel Orta öğretim İkinci Devre (Gymnasiale Obrestufe):
Gymnasium/ Berufliches Gymnasium/ Fachgymnasium/ Gesamtschule |
16 – 18/ 19 yaş |
Mesleki eğitim
Berufsfachschule (tam zamanlı mesleki okul) Fachoberschule (tam zamanlı mesleki okul) Barufsoberschule (tam zamanlı mesleki okul) Duales system (İkili sistem: yarı zamanlı mesleki okul ve yarı zamanlı iş başı öğretim) |
15/ 16 – 18 yaş 16 – 18 yaş 18 – 19 yaş 15/ 16 – 18/ 19 yaş |
Günümüzde dual sistem %80 işletmede, %20 okulda (mesleki eğitim merkezi) uygulanan, yani işletme ağırlıklı bir eğitim modeli olarak, Alman mesleki eğitim sisteminin en önemli bölümü durumundadır. Mesleki eğitim merkezleri her eyaletin eğitim bakanlığına bağlıdır. Finansmanı eyalet tarafından karşılanmakla birlikte sosyal tarafların da katkısı olmaktadır.
Almanya’da zorunlu eğitimi tamamlayanların %55’i ikili sisteme, % 10’u okul ağırlıklı meslek liselerine, %35’i üniversiteye hazırlayan okullara devam etmektedir. İkili sistemde halen 343 meslek dalında eğitim verilmektedir. Geçtiğimiz yıl tüm meslekler güncellenmiş, bazı meslekler listeden çıkarılmış, bazı çalışma alanları ise meslek olarak kabul edilmiştir.
Eğitim programlarının asgari standartları Eğitim Bakanlığı tarafından hazırlanmaktadır. Bu standartlar tüm ülkede bir örnek olarak uygulanmakta ve kesin bir çerçeve çizmektedir. Özellikle okul ve işletme eğitiminin uyumlu olmasına dikkat edilmektedir.
Almanya’da mesleki eğitim, işsizliğin çözümünde lokomotif
Çıraklık eğitimine gidenler bir eğitim sözleşmesi yapmaktadır. Çıraklık eğitimi görenlerin çalışan ve öğrencilerden farklı pozisyonu bulunmaktadır. Günümüzde Almanya’da 1.6 milyon çırak öğrenci, 550 bin meslek lisesi öğrencisi bulunmaktadır. Her yıl 500 bin kişi sınav sonucu belge almakta, 25 bin kişi eğitim almadan sınava girmekte ve belge almaktadır. Gençlerin çoğu dokuz veya on yıllık okul devresinden sonra 15 veya 16 yaşlarında ikili bir meslek eğitimine başlamaktadır. Yüksek öğrenime hak kazanmış veya hiçbir mezuniyeti olmayan gençler de ikili meslek eğitimine başlayabilmektedir.
İkili sistemde 850 bin usta eğiticiye karşın meslek okullarında 130 bir öğretmen bulunmaktadır. Usta eğiticilerin %96’sı işletmelerde çalışmaktadır. Bu durumun Alman mesleki sisteminin kalitesini arttırdığı düşünülmektedir.
Çıraklık eğitiminde oto-kontrol; sanayi ve ticaret odaları, esnaf ve sanatkarlar odaları, serbest meslek odaları, ziraat odaları gibi tarafların eğitimleri sürekli denetlemeleri ile sağlanmaktadır. Bu da eğitimin kalitesini arttırmakta, tarafların işbirliğini geliştirmektedir.
Almanya’da gençlerin işsizlik oranı diğer AB ülkelerine göre nispeten düşüktür (%11-12). Bu da ikili sistemden kaynaklanmaktadır. Çünkü ikili sistemden mezun olanların %90’ı bir yıl içinde iş bulabilmektedir. Hayat boyu öğrenme faaliyetlerinin yaygın ve kolay ulaşılabilir olmasının da etkisiyle meslek sahibi olanların yaklaşık yarısı 7-8 yıl içinde yeni bir meslek öğrenmek için eğitim almaktadır.
Almanya’da işverenlerin ¼ ü çırak istihdam etmektedir. Çıraklık sisteminde en yaygın sorun; eğitim verilecek işletme bulmakta sıkıntı yaşanmasıdır. Bir diğer sorun yabancı kökenli olanların sisteme girmekte sıkıntı yaşamalarıdır. Özellikle dil yetersizliği ve sistemin yabancı kökenli olanlar tarafından yeteri kadar tanınmamasının buna neden olduğu düşünülmektedir. Türk işletmelerinin çırak istihdam etmeleri yönünde özel bir çaba gösterilmektedir.
Bir işletme ancak, elinde mesleki ve pedagojik yeterliğe sahip usta öğreticiler mevcut olduğu takdirde gençlere meslek eğitimi verebilmektedir. Aynı zamanda işletmelerin, devlet tarafından çıkarılan meslek eğitim programlarında öngörülmüş olan eğitim alanlarını nitelik ve donanım açısından tam olarak verebilecek veya işletmeler üstü eğitim merkezlerinde tamamlayıcı meslek eğitim yardımıyla verebilecek durumda olması gerekmektedir.
Federal Almanya Cumhuriyetinde, ne işletmeler meslek eğitimi vermekle yükümlüdür, ne de gençler meslek eğitiminden geçmek zorundadır. İkili meslek eğitimine duyulan büyük ilgi meslek eğitimimin bir yandan işletmeler için yararlı olması, öte yandan bu yolla gençlerin istihdam şansının ve uzun vadeli para kazanma imkanlarının açık olmasıdır.
Meslek Liseleri ve Türkiye’de İşsizlik
Koç holdingin bu güne kadar yaptığı en iyi sosyal sorumluluk projesi “Meslek Lisesi Memleket Meselesi ” idi.Tüm sanayicilere sorsanız nitelikli teknisyen-operatör bulamıdıkları için fabrikalardaki mevcut tezgah ve üretim hatlarını tam kapasite kullanamadıklarını söyleyeceklerdir. Hatta fabrikalardaki en son teknoloji tezgah ve makinaları programlayacak kişileri bulamadıklarından yeni ürün ve tasarım yapamadıklarını söylüyorlar.Buna karşılık tüm sanayi odalarında, iş adamları derneklerinde dördüncü sanayi devrimi konferansları,zirveleri yapılıyor.Robotları alıp karşıdan seyreden o kadar çok patron var ki. Almanya’nın makine sanayisinde bu kadar güçlü olmasının tek sebebi meslek liselerinin çok güçlü olmasıdır.
Günümüzde dual sistem %80 işletmede, %20 okulda (mesleki eğitim merkezi) uygulanan, yani işletme ağırlıklı bir eğitim modeli olarak, Alman mesleki eğitim sisteminin en önemli bölümü durumundadır. Mesleki eğitim merkezleri her eyaletin eğitim bakanlığına bağlıdır. Finansmanı eyalet tarafından karşılanmakla birlikte sosyal tarafların da katkısı olmaktadır.
Önerilerinizi TOBB,TUSİAD,MÜSİAD ve ne kadar sanayici ve iş adamı derneği var ise tüzüklerine yazmalı ve bir proje olarak tüm resmi kurumlara, stklara göndermeli. Herkes bu konuyu her yerde dile getirirse meslek lisesi memleket meselesi olabilir. Mesleksiz bir nesil ne iş bulursam yaparım derse o nesil her türlü insanlar tarafından suistimal edilebilir. Üniversite mezunları arasında ki işsizlik oranı ilerde düşebilir.
Kaynaklar:
- http://www.tesk.org.tr/tr/proje/yurutulen/ekspertiz/almanya.html
- http://www.mahfiegilmez.com/2018/03/issizlik-sorunu-nasl-cozulur.html