Umut etmek
Boş küfürler savuruyordum karanlık, paslı, loşluk kokan bir seyyahın dükkanında. Neye kızdım bilmiyorum,hatırlamıyorum.Hem küfür etmek için ille sebep mi olması gerekir?Ettim işte.Bunu duyan bir delikanlı küfürlerimden hoşnut olmamış.Olmamış ki hafif alaycı bir gülümsemeyle baktı bana. Paçavraya dönmüş üstüne başına, kırışmış alnına, birbirine karışmış saçlarına bakmadan. Evet, iyice süzdüm onu.Benim küfürlerime alaylıca gülen kendini bilmez, kendimi cezalandırmak için attığım bu loş mu kokuşmuş mu adını koyamadığım dükkanda benimle beraberdi.Kimden üstün görüyordu kendini?Hep içimde konuştum ona bakarken, sonra döndüm önüme sustum.Bu sefer o konuşmaya başladı.Neyden kimden bahsetti bilmiyorum.Benimle bile konuşmuyordu belki, zaten dinlemedim.Kendini mi anlattı? Çocukluğunu mu? Pişmanlıklarını mı? Bana neden öyle alaylıca güldüğünü mü? Neden burada olduğunu mu? Bilmiyorum, dinlemedim diyorum.
Kendi kendini cezalandırmak
Ben bu paslanmış dükkanda kendimi cezalandırıyorum.Onun cezası bitmiş olacak ki çıkmaya yelteniyor kapıdan.Benden önce gelen bir ses durduruyor onu. Kendimin konuşmadığına yemin edebilirim, ama kıpırdayan benim dudaklarımdı.” ‘ Toprağında gölgesi yok ama umudu var‘ demiş adamın biri. Buradasın. Aslında hiçsin, ama burada oturmuş umut kırıntıları topluyorsun. Bir de kalkmış küfürlerime gülüyorsun. Ne ahmakça.” Dudaklarım bu kelimeleri ezbere okur gibi söylerken suratım başka bir şeyle ilgileniyordu.Yine o alaycı gülüşünü ensemde hissediyordum .Gülüyordu. Bana yine gülüyordu.Yanıyordu, vücudum yanıyordu utancımdan.Gitsin bir an önce diye dualar ettim .Ondan medet umdum.Kapının deli eden gıcırtısının ardından kapanışını duydum,bir anda soğudum,rahatladım.Sonra o çok da yabancı gelmeyen ses konuştu.”Sen de buradasın.Ben sessizliğim ile,sen ise küfürlerin ile buradasın hem de.” Alay mı etmişti benimle?Yoksa yalnızca gerçeği mi vurmuştu yüzüme?Bir tokat atsa tercih ederdim bunun yerine. Birinin eli yerine kelimeleri kullanmasını hiç sevmiyorum.Sessizlik oldu yine.Ona bakmadım,cevap da vermedim.Belki haklı olduğundan belki ahmak olduğundan.O deli adamı düşündüm.Neden böyle bir şey yazmış, nereden geldi bu aklıma?Ama öyleydi.Toprağıma baksan gölgem yok,ama umudum var. Umutsuz yaşanmıyor.