NOT: Söylemlerimizi yanlış anlayıp da imanı hasar görenlerin veya imanı olmayıp da imansızlığı pekişen kişilerin sorumluluğu bize ait değildir. Dinen kendisinden emin olmayan veya kendisini riske atmak istemeyenlere okumalarını tavsiye etmiyoruz. Bunu yazma sebebimiz de merak uyandırmak değildir.
1-ALLAH’ın tanımlanabilirliği
Tanım, tanımlanacak olanın teorik olarak sınırlı veya sınırsız sayıda olan özelliklerinin toplamıdır. Bu özelliklerin toplamı sonucu tanımlanacak şeyin ismi ortaya çıkar. Örneğin masa=siyah renkli+ ceviz ağacından yapılmış+ 150 cm uzunluğunda+yüzeyine şu kadar hava molekülü çarpabilen…. ALLAH tanımlanamaz olup kendisini karşılayan tek sözcük kendisinin bize bildirdiği ismidir. Çünkü özellikleri sınırsızdır. Ancak sonsuz sayıdaki özellikleri toplandıkça ALLAH sözcüğüne yakınlaşacaktır. Tanımlanamaz demek tanımı yok değildir. Masanın özelliklerini teorik olarak sınırlı sayıda olması sebebiyle teorik olarak tanımlanabilir. Dolayısıyla masa sözcüğüne ulaşabiliriz.
Ancak sınırsıza ulaşmak söz konusu değildir. Sınırsız toplamın sonucu bize hazır olarak verilmiştir o da ALLAH’tır. Dolayısıyla biz hazır bilgiyi kullanmak zorunda kalırız aksi durumda o sözcüğe ulaşamayız. Örneğin 1000 sayı toplanabilir ancak sonsuz sayı toplanamaz sadece nereye yaklaştığı anlaşılabilir. Yani masa tanımlanabilir olup masa sözcüğüne biz ulaşabiliriz ama Allah tanımlanamaz olup Allah sözcüğüne toplama ile ulaşamayıp direkt sonucu biliriz.
2-Kavramsal Tabiilik
Kavram, zıtlıkları veya aynı tür içinde çeşitleri olan özellik toplamlarının genel adıdır. Örneğin iyi-kötü ,insancıl-hayvancıl için ahlaki kavram, mavi-siyah için renk kavramı ,araba -dolap için eşya kavramı…
Bu kavramları yaratan bu kavramlara tanım verir. Böylece yaratılan her şey bir kavrama dahil edilebilir ve kavram tanımları tanımlara tabii olanlara göre değişmez. Yani Alperen kötü bir insandır denildiğinde Alperen mevcut kötü tanımına uyduğu için denilmiş olup Alperen kendi sıfatlarıyla kötü tanımını oluşturmayıp kötü tanımına tabiidir. Yani Alperen X eyleminde bulundu . X eylemi kötü tanımlamasına girdiği için kötü olup X eylemi yaparak kötü tanımına x eylemini katamaz. Ancak AgLLAH için bu söz konusu değildir. Allah inancı ve kavramları yaratıp kendisine tabii kılar ve o kavram Allah’ın gerçekleştirdiği bir eylemi tanım kabul eder. Yani ALLAH iyi ve kötüyü yaratır.İyiliği kendisine seçer ve yaptığı şey veya yapılmasını istediği şey iyiliğin tanımı olur.
Dolayısıyla iyiliği seçtiyse ve bizim şu anki kötü tanımlamamız içine giren zulüm kavramını gerçekleştirirse zulüm etmek iyiliğin tanımı içinde olacaktır veya sizi alır sebebi yokken cehenneme koyarsa iyiliği seçen bir tanrı iyiliğe tanım vereceğinden bu eylem iyi bir eylem olur (Şükür için size ciddi bir sebep). Yani kavramlar tanım veren için mutlak değildir. O halde Allah vardır ve tanrı yoktur cümlelerinin ikisi de doğru olmaktadır. Çünkü varlığa ve yokluğa tabii değildir. Hem vardır hem yoktur. Yani varsa mecburen var değildir . Var olmayı seçtiği için vardır. Varlık ve yokluk kavramlarının arasından seçim yapan kendisidir. Zıtlıkların tanınımı da budur. Kendisini yok edebilir. Yoktan kendisini geri var edebilir. Bu durum teizme karşı sorulan sorulardan olan Tanrı yapamayacağı bir şeyi yapabilir mi sorusunun cevabıdır. Hem yapabilir hem yapamaz. Bizler olan olayları tek sonuçlu olacağına şartlanmışızdır. Ya kaldırabilir ya kaldıramaz. Ama Yaratıcı için bu şart yoktur. Zıtlıklar birlikte var olabilir.
3-Yaratıcı neyi neden yapar?
Bu sorunun cevabını bütüncül olarak bilemeyiz. Ancak kendisini tabii kıldığı kavramlara uygun olur diyebiliriz. İmtihan yapan bir yaratıcı ilgililere imtihan olacağı şeyler yaşatmak için eylemlerde bulunabilir. (2:155 –
Çaresiz biz sizi biraz korku, biraz açlık, biraz da mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltme ile imtihan edeceğiz. Müjdele o sabredenleri!) Bu bilgiler genel bir açıklama olmayıp birim referansa (zaman , olay,yer…) göre tahmin edilebilir şeylerdir.