Yeni bir yıla girerken muhasebe
Yeni bir seneyi idrak etmiş bulunmaktayız. Yeni seneye girerken müslümanlar olarak hayatımıza yeniden bir çeki düzen vermek, Kendimizi kontrol etmek yani “nefis muhasebesi” yapmak durumundayız.
- Mesela; Müslüman olarak kitabım Kuran-ı Kerimi okuyabiliyor muyum. Zira Kur’an Müslümanın dünya ahret en büyük rehberidir.
- Namaz surelerini tecvit ve talim üzer yanlışsız okuyabiliyor muyum. Zira kıraat namazın farzlarındandır.
- Sabah ve akşam namazlarının ardından “hüvallahüllezi” yi aksatmadan okuyor muyum . Zira okuyanlara melekler gece gündüz istiğfar okuyor Hadisi Şerifte “Sabah ve akşam namazlarından sonra “hüvellahüllezi… okuyana 70 bin melek istiğfar eder. O gün vefat ederse şehit olur.” müjdesi vardır.
- Yatsı namazının ardından “amenerrasülü” yü okumaya devam ediyor muyum. Zira gece gündüz Mevlamızın rahmetine ihtiyacımız var. Peygamber Efendimiz(sav) buyuruyorlar ki “Yatsı namazından sonra “Amenerresülü… okuyanın malı, canı, her şeyi gelecek yatsıya kadar himaye altına alınır ve o kimseye bütün gece ibadet etmiş sevabı verilir.”
- Evden çıkarken çarşılarda “lâ ilehe illalahü vahdehule şerikeleh, lehül mülkü velehül hamdü yuhyi ve yümit vehüve hayyulle yemüt biyedihil hayr vehüve alâ külli şeyin kadir” duasını okuyor muyum. Zira Manevi muhafazaya muhtacız.
- Farz namazları cemaatle kılabiliyor muyum. Zira Cemaatte rahmet vardır İbnu Mes’ud ra. anlatıyor: “Ben cemaatimizi tedkik edince gördüm ki, namazı beraber kılmaktan, sadece herkesçe malum münâfıklarla hastalar geri kalmaktaydı. Öyle ki iki kişinin arasında yürüyebilecek durumda olan hastalar bile namaz için mescide geliyordu.
- Belaların defi ve hayırların celbi için zaman zaman sadaka verebiliyor muyum. Zira sadaka belaları defediyor, hayırları celbediyor.
- Cuma namazına, hazırlığına, Cuma gecesine-gününe özel önem verebiliyor muyum. Zira Cuma müminlerin bayram günüdür. “Cuma günü gusül abdestine devam etmek ahirette Hz. Allah’ın huzuruna günahsız varmaya vesile olur”
- Televizyon, internet vb.nin zararlarından kendimi ve ıyalimi uzak tutabiliyor muyum. Zira bunlar şeytanın oyuncaklarıdır.
- Yıllık zekat , öşür , fitre, kurban vb. mali ibadet ve mükellefiyetlerimi hesaplayarak mutlaka ödüyor muyum. Zira farzlar, vacipler mümünin baş tacıdır
- Kul hakkına azami derecede riayetle helalleşmeye gereken hassasiyeti gösterebiliyor muyum. Zira kul borcu ile ahirete göç edilmez. Nimeti İslam ismli eserde şu müjde zikrediliyor; “Beş gr. Kul hakkını ödemek için 700 vakit cemaatle kılınmış ve kabul olunmuş namaz sevabı verilecektir”
- Dilin afetlerinden (yalan-gıybet-iftira-sövmek gibi)kendimi ve ıyalimi koruyabiliyor muyum. Zira kötü alışkanlıklar dünya ahiret sadetimize zarar veriyor.
- Daimi abdestli olmaya önem verebiliyor muyum. Zira abdest müminin manevi silahıdır. Peygamber efendimiz (sav) ihtiyaç sonrası abdest suyu hazır oluncaya kadar abdestsiz durmamak için teyemmüm alırdı. Hikmeti sorulduğunda da “göz açıp kapayıncaya kadar olan vakitte bile ecelin gelmeyeceğinden emin değilim” buyururdu.
- Tertip ve temizliğim ile örnek olup zahiri ve Bâtıni temizliğime dikkat ediyor muyum? Zira “Eğer rızkına cenabı hakkın yağmur gibi bolluk vermesini dilersen daima tahareti kamile üzere bulun” buyrulmuştur.
- Hastaları ve kabirleri zaman zaman ziyaret ediyor muyum. Zira ibret almak en güzel derstir
Ahlak ve mahremiyet kurallarına hakkıyla riayet edebiliyor muyum. Zira kişi ahlakıyla güzelleşiyor. - Helal kazanç ve helal lokmaya özellikle et ve et ürünlerine gereken titizliği gösterebiliyor muyum. Zira mideden ruha yol gidiyor, Manevi yapımızı etkiliyor
- Borçlarımı vadesinde ödeme hususunda, sözümde ve vaadimde duruyor muyum. Zira söz senettir,
- Kılık , kıyafet , saç-sakal-bıyık tıraşı gibi hususlarda usulleri uyguluyor muyum. Zira Müslüman her an Allahın nazarındadır.
- Kötülüklerden , kötü ortamlardan ve kötü arkadaşlardan uzak durabiliyor muyum. Zira Müslüman elinden ve dilinden kötülük gelmeyen kimsedir.
- Veraset ve miras hususunda feraiz ilmiyle bildirilen ilâhi hükümlere tabi ve razı olabiliyor muyum. Zira Allahın emri her şeyin üstündedir.
- Okuma çağı gelen evlat ve ahfâdımı emin ellere teslim edebiliyor muyum. Zira mesul olduklarımızdan hesaba çekileceğiz.
- Sıhhatin korunması ve sağlık kurallarına azami derecede riayet ediyor muyum. Zira kulluk sıhhatle mümkündür.
- Selam verip almada titiz davranarak riayet ediyor muyum? Zira Peygamber Efendimiz buyuruyor ki “İman etmedikçe Cennete giremezsiniz: birbirinizi sevmedikçe, olgun bir îmana sahip olamazsınız. Size, yaptığınız takdirde birbirinizi seveceğiniz bir şeyi haber vereyim mi? Aranızda selâmı yayınız!
- Mühim işlerimi ehliyle istişare ediyor muyum? Zira Mevlamız Ali İmran suresinin 159. ayetinde Lokman Hekimin dilinden buyuruyor ki: ”İşleri tecrübe etmiş kimselere danış. Zira onlar kendilerine pahalıya mal olmuş doğru görüşleri sana bedava verirler.”
Buna benzer bir çok sualler ile kendimizi sorgulayalım. Bu dünyada kiminin sabır, kiminin de şükür imtihanından geçtiğini, varlığın da darlığın da bir imtihan olduğunu ve Allah’ü Teâlâ’nın adalet sahibi olduğunu, asla zulmetmeyeceğini, amelleri zayi etmeyeceğini hakkıyla tefekkür edelim. İslam şuuruna sahip olan bir mü’min olarak yukarıda izah etmeye çalıştığımız hususlar müvacehesinde bu hususlara icab eden itinayı gösterelim ve Mevlamız’ın rızasına nâil olabilmenin gayreti içerisinde olalım. Zira hesaba çekilmeden kendimizi hesaba çekmeliyiz.