Close Menu
Blog Notları, Rehber Blog, Rehbertr.comBlog Notları, Rehber Blog, Rehbertr.com
  • Seyahat
  • Konular
    • Oku
    • İzle
    • Keşfet
    • Sözlük
    • Listeler
    • Gündem
    • Mesele
    • Günlük
  • Eğitim
  • Bilim
  • Tarih
  • Kültür
    • Kitap
    • Edebiyat
      • Şiirler
      • Denemeler
      • Hikayeler
      • Roman
    • Eleştiri-Yorum
  • Yaşam
    • Sağlık
    • Aile
  • Forum
  • English
Facebook X (Twitter) Instagram Pinterest YouTube WhatsApp
Facebook X (Twitter) Instagram Pinterest YouTube LinkedIn TikTok
Blog Notları, Rehber Blog, Rehbertr.comBlog Notları, Rehber Blog, Rehbertr.com
FORUM
  • Seyahat
  • Konular
    • Oku
    • İzle
    • Keşfet
    • Sözlük
    • Listeler
    • Gündem
    • Mesele
    • Günlük
  • Eğitim
  • Bilim
  • Tarih
  • Kültür
    • Kitap
    • Edebiyat
      • Şiirler
      • Denemeler
      • Hikayeler
      • Roman
    • Eleştiri-Yorum
  • Yaşam
    • Sağlık
    • Aile
  • Forum
  • English
Blog Notları, Rehber Blog, Rehbertr.comBlog Notları, Rehber Blog, Rehbertr.com
Anasayfa Eskidendi çok eskiden
Kültür-Sanat

Eskidendi çok eskiden

Ahmet AkdelBy Ahmet Akdel2 January 2016Updated:17 October 202304 Mins Read
Share Facebook Twitter Pinterest Copy Link LinkedIn Tumblr Email Telegram WhatsApp
Follow Us
Google News Flipboard
eskidendi-cok-eskiden
Eskiden diye başyalan cümleleri çok duyarsınız neden eskiye özlem duyuyoruz? işte nedenleri
Paylaş!
Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email Copy Link

Eskidendi çok eskiden

Eskidendi o hemde çok eskiden, arkadaşlıkların, dostlukların olduğu büyüğün küçüğünü sevdiği, başını okşadığı, küçüğün büyüğüne saygı gösterdiği, komşuların, akrabaların gözetildiği dönemleri malesef geride bıraktık. İşte o çok eski dönemlerden bize hatıra kalanlar;

Eskiden Nasıldı?
Eskiden analar beş vakitlerine nâfileler katar, abdestlerini alır, kollarını sıvar, Tahiyyat duâsı ve salavatlar eşliğinde hamur yoğururlardı. Bu hamurdan ekmek pişirir, konu komşuya dağıtırlardı. Sadece insanlar değil, ekmeğin kokusunu alan kedi köpek bile nasibini alır, belki de bu sebepten, bereket evlerden eksik olmazdı.

Ya şimdi?
Şimdi, Ekmek hazır, kek hazır, börek hazır. Cepler biraz para gördü, hanımlar soluğu marketlerde aldı. Sepetler, çoğu sağlıksız ve şüpheli olan gıdalarla tepeleme doldu. Misafirini kendi pişirdiği yemekle değil, bir pizzacıdan getirttiği hazır ikramlarla ağırlayan hanımların sayısı çoğaldı. Zira artık anaların ekmek hamuru yoğurmaya, tarhana ve erişte yapmaya, yoğurt mayalamaya pek vakitleri yoktu. Çamaşırları da bulaşıkları da makine yıkıyordu; fakat nedense yine de çok yoğundu analar. Çocuklar bu hazır gıdalarla beslendi. Komposto, hoşaf, ayran değil, hazır meyve suları, kutu kolalar ve “ıce tea” ler içerek büyüdüler. Gösteriş maksatlı kurulan misafir sofraları yüzünden, hem gelir gider dengesi şaştı, hem samimiyet azaldı. Mangaldaki etin kokusu bütün mahalleye yayıldı; fakat canı çekenler hakkını alamadı. Bereket kaçtı.


Eskiden Nasıldı?
Eskiden analar kumaşı alır, besmeleyle biçer, kendi elbiselerini kendileri dikerlerdi. Bebeklerinin zıbınlarını, evlerinin perdelerini, divanlarının örtülerini, ellerinin emeğiyle meydana getirirlerdi. Böylece hem çok daha uyguna getirir, hem de kıymetini pek iyi bilirlerdi. İğneyi, tığı, şişi kullanır, kızlarına da öğretirlerdi. Üretmenin hazzını tadan çocuklar hazırcı olmaz, en az kendilerine yetecek kadar el sanatı bilirlerdi. Sökük çamaşırları elleriyle tamir eder, icabında yama yaparlardı.

Ya şimdi?
Şimdi, Etek hazır, bluz hazır, fistan hazır. Cepler biraz para gördü, hanımlar soluğu AVM lerde aldı. Uğraşmaya ne gerek vardı ki canım! Zaten her şey hazırdı! Emeksiz elde etmeye, zahmetsiz rahmete kavuşmaya başladı analar. Sökük mü? Uğraşmaya bile değmezdi. Ucundan azıcık delinen çoraplar çöpe atıldı. Rengi biraz solan kazakların adı, eskiye çıkarıldı. Kendisine neredeyse her hafta bir elbise alınmasına alışarak büyüyen çocuklar, doyumsuz olup nasıl kapris yapacaklarını şaşırdı. Sohbet ortamlarında bile bir kıyafet yarışıdır başladı. Her sene mobilya değiştirmeye ayarlı kafalar, iki kullanmada kendisinden bıkılan eşarplar çoğaldı. Böyle bir ortamda çocuklar iğne görmeden, tığ tutmadan büyüdüler. Şişi de kebapla bildiler.


Eskiden Nasıldı?
Eskiden ana olmak, kadınların vazgeçilmez birinci idealiydi. Beyaz gelinlikle girdikleri evde, lekesiz tertemiz bir hayat sürmek ve bir an evvel ana olmak isterlerdi. Bey helâlinden kazanıp getirir, hanım da kanaat ve şükürle, yetirirdi. Analar eskiden, ibadet şuuruyla bebek emzirirdi.

Ya şimdi?
Ya şimdi? Eğitim alacağım, kariyer yapacağım, ekonomik özgürlüğümü kazanacağım derken, yaşlar otuzu kırkı buldu. Yeni analar kızlarına çoğunlukla şunu telkin ettiler: “Kocanın eline bakma evladım! Mesleğin olsun, maaşın olsun. Canını sıkarsa, çık gel, yanında beni bulursun.” Kızlar böyle, sabırsızlık ve bencillik aşılayan telkinlerle etiket sahibi oldukça, onların ihtiyaçlarına cevap verecek, onlara denk olup adamlık edecek erkek de bulunmaz oldu. Hazır yemeye, hazır giymeye, hazır bulmaya ve bencilce bir hayata alıştırılan çocuklar, yaşları büyüse de küçük kaldılar. Memleket, evlilik sorumluluğu alamayacağını düşünen erkekler ve kızlarla doldu. Analık, özgürlükler önünde bir setmiş gibi sunuldu. Tek çocuklu olmak medeniyet, çok çocuklu olmak cahiliyet gibi görüldü. “Hayatımı yaşayacağım!” nidaları atan bazı analar, rûhu yeni üflenmiş bebeklerine kendi elleriyle kıydılar. Fiziğim bozulacak kaygısıyla bebek emzirmediler.


Eskiden Nasıldı?
Eskiden analar, beylerine saygı duyardı. “Eşim” değil, “Beyim, efendim” diye hitap ederlerdi. Böylece beyler kendini bey gibi hisseder, çocuklar da babalarına hürmet ederlerdi. Hatta aynı evde, nice sıkıntıya göğüs gerilerek yine de tahammülle yaşanır, saygı ve sevgi hüküm sürdüğü için, huzurlu olunurdu. Erkekler işsiz sokaklarda dolaşıp ömürlerini kahvehâne, kumar, içki masalarında geçirmez mesleğini, zanââtını tamamlayınca ailesini yuvasını kurar eşine, ailesine bağlı adam gibi babalar olurdu. Kapıda, sofrada, bahçede ve odada edep hâkimdi. Eskiden çocuklarının anasıydı analar. Çocuklarına “Anneciğim” diye değil “Evlâdım!” diye seslenirlerdi.

Ya şimdi?
Ya şimdi? Hoşgörülü eğitim anlayışıyla, analar kızlarının sırdaşı olayım derken ölçüyü kaçırıp suç ortağı hâline geldi. Kur’an’ın ve sünnetin hoş görmediği işler, “Benim yavrum daha küçük!” kılıfıyla hoş görüldü, gösterildi. Marka giyinmeyi, internette chat yapmayı, elinde telefonla toplumdan kopmayı çocuklar, analarından öğrenir oldu. “Aman baba yaaa!” demek, çocukların, annelerini taklit ederek geliştirdikleri bir tavra dönüştü. Analar, beylerine hürmette kusur edince, çocuklar da edepsizleşti. Kimsenin kimseye tahammül edemediği, bayramlarda büyüklerin değil, muhtelif otellerin ziyaret edildiği günler geldi.


Eskiden Nasıldı?
Eskiden analar bazen günlerce sancı çeker, bebeklerini öyle doğururlardı. Doğan bebekler de mukavemetli, sabırlı, mücadeleci olurlardı. Eskiden analar, karınlarını güzelce saklarlardı da evdekiler bile hamile olduğunu anlamazdı.

Ya şimdi?
Ya şimdi? Sezeryan arttı, suni sancı çoğaldı, hatta ağrısız gebelik diye bir sistem devreye girdi. Kısa vadede zahmete talip olamayanları, uzun vadede rahmet bıraktı gitti. Sancıya göğüs geremeyen analardan, rahatına düşkün, hazırcı bir nesil geldi. Sırf rahatlık adına tercih edilen doğum yöntemleri sebebiyle, bünyeler ilaç deposu oldu. Bu sebeple, doğduğu andan itibaren huzursuz bebekler ve doğurduğu günden itibaren mutsuz analar çoğaldı. Ar ve hayâ azaldı. Çocukların yeni dadısı, televizyon ve internet oldu.

eski yaşamlar eskidendi çok eskiden Eskiler-Eskidendi nerde o eski günler
Follow on Google News Follow on Flipboard
Share. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Email Copy Link
Previous ArticleOsmanlı dönemi hikayeleri
Next Article Sağlıklı beslenme için hangi gıdaları tüketmeliyiz?
Ahmet Akdel
  • Website

Han da yolcu, ofiste çaycı, evde baba

BENZER YAZILAR

Editor0

Güne Erken Başlarsanız Neler Olur?

5 April 2025
Editor0

Gönül Dağı yorumları

2 November 2023
Editor0

Kibir nedir? Akıllı insan kibirli olmaz

14 August 2023
Add A Comment
Leave A Reply Cancel Reply

Sponsorlu
web

En Son İçerikler

İmam Buhari Hz Kimdir? Hayatı, Eserleri İmamı Buhari Biyografi

1 May 2025

Türkiye’de Ev-Konut Satışları Raporu 2025 Mart

24 April 2025

Güne Erken Başlarsanız Neler Olur?

5 April 2025

Teheccüd namazının faziletleri

2 April 2025
Forumda En Çok Okunanlar
  • Cemil Meriç Sözleri
  • Yüzüklerin Efendisi Eomer
  • Dizi, film, sinema nedir, arasındaki farklar neler?
  • Kurtlar Vadisi mi Deli Yürek mi?
logo
Facebook X (Twitter) Pinterest Vimeo WhatsApp TikTok Instagram YouTube

Rehberler

  • Gezi Rehberi
  • Gezilecek Yerler
  • En iyi Gezi Blogları
  • Dünyada Gezilecek Yerler
  • İstanbul'da Gezilecek Yerler
  • Antalya Gezi Rehberi
  • Kaş Gezi Rehberi
  • Muğla Gezi Rehberi
  • Seydikemer Gezi Rehberi
  • Fethiye Gezi Rehberi
  • Ortaca Gezi Rehberi
  • Dalaman Gezi Rehberi
  • Köyceğiz Gezi Rehberi

Konular

  • Aile
  • Huzur
  • Kişisel Gelişim
  • Tarih Rehberi
  • Sağlık Rehberi
  • Gıda Rehberi
  • Kitap Rehberi
  • Edebiyat Rehberi
  • Yaşam Rehberi

Kategoriler

  • English
  • Soru-Cevap Forum
  • Soru Sor?
  • Rehber
  • Keşfet
  • Listeler
  • Sözlük
  • Blog
Blog
  • Aktan İbrahim Kenan on Tarih nedir? Tarih Felsefesi
  • Funda on Kadın 2023
  • Yusuf on Eskidendi çok eskiden
  • Editor on Düşünmek nedir?
  • Editor on Dostane Günlükler
Forum
  • Kaks nedir? Kaks emsal ne demek by ayşe
  • Taks nedir? Taks 0,20 0,30 0,40 ne demek inşaat by Ayşe Fadime Kaçan
  • Kiraladığımız daireye satılık ilanı asılabilir mi? by Mustafa Uçar
  • neden müslümanlar geri kaldı by joseph can
  • Kurtlar Vadisi mi Deli Yürek mi? by Ali Osman Karademirler
  • Kurtlar Vadisi gerçekler, eleştiri-yorum by Rehbertr
  • Tarihte hangi dönemde, çağda hangi yıllarda yaşamak isterdiniz? by Erol Baki Bülent
  • Hakkımızda
  • Reklam
  • İletişim
  • Yazı Gönder
  • Telif Bildirimi

Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.